Çocukluk dönemimde çok fazla farklı insanı, farklı mahalleyi inceleme fırsatım oldu. Fırsat dediğime de bakmayın bir bakıma zorunluluktu. Kiracıydık biz.

Sevgili okurlarım, Cumhuriyetimizin ilanının 96. senesini dün; coşku ve yer yer göstermelik hareketlerle kutladık. Muhtemelen önümüzdeki senelerde de kutlamaya devam

Astronot       : Astro konuşuyor. Merkez          : Merhaba Sancak Beyi. Benim adım İpek. Merkez Koordinasyon görevine getirildim. Bundan sonra iletişimini benimle

Merkez          : Astro naber? Kafamı kaldırıp masanın üzerinde duran hiper-iletişim kutusuna baktım. Merkezin “astro” lakayitliği devam ediyordu. Astronot       : Duyuyorum

Astronot        : Merkez beni duyuyor musunuz? Merkez          : Evet Astro seni duyuyoruz. Yine ne oldu? Astronot   

Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz? Şükrü Erbaş’ın ilginç mi ilginç bir şiiridir “Köylüleri Niçin Öldürmeliyiz?” Sadece adı bile sansasyon yaratmaya yeter. Daha

Bugün bir garip gezegendeyim. Hatta o bir garip gezegenin garip bir şehrinin yine gezegen kadar garip bir caddesinde elimde sigarayla

Yağmur çiseleri açıkta kalan kollarıma vururken İstiklal Caddesine çıktım. Güneş batmış, yüzlerin seçilemediği karanlık çökmüştü. Böyle akşamlar mıydı “herkesin yüzünün

“İyi günde, kötü günde; hastalıkta ve sağlıkta Hans kızı Talaş’ı eşin olarak kabul ediyor musun?” Tunç    : Evet. “Hans kızı

Tunç    : Hayır. Sen uyu. Ben uyumucam. Talaş   : Tamam beni 9 gibi uyandır tamam mı? Uykumu alayım ki güzel

Tunç    : Eveeeeet. Talaş   : Aşkım susar mısın derin yeni uyudu. Tunç    : Prova yapıyorum hayatım. Talaş   : Ya allah

Tunç    : Talaaaaş! Ne buldum inanmıcaksın. Talaş   : Aşkım bağırma çocuk yeni uyudu. Tunç    : Aaa pardon unutuyorum ya. Alışamadım

Talaş   : Hoca ne yaparken? Sabi : İsmini üflücek ya. Tunç    : Nereye? Sabi: Ee çocuğun kulağına işte. Yaa allah

Talaş’ın göğsüne yatmış duruyordu Derin. Gözlerimin dolduğunu hissettim. Tunç    : Aşkım bu çok güzel. Talaş   : Evet yaa. Şunun burnuna

Talaş : Bu ne iğrençlik ya! Tunç : Ne oldu aşkit? Talaş : Ya salağın biri instagramdan takip isteği göndermiş

Tunç    : Çok hastayım yaa… Talaş   : Çok nazlısın bence. Tunç    : Sen bu canilikle nasıl anne olacaksın acaba? Talaş  

AKP’nin Kızılcahamam kampında bir milletvekili tam olarak böyle söylemiş. Toplantıda; parti içi şikayetlerin dile getirildiği bölümde söz alan bir vekil

Hayri amca zaten yumuşak olan havayı espriyle yumuşatmaya çalıştığı için saçma sapan bir duruma düştük. Talaş yalandan güldü. Sabi     :

Tunç    : Hayatım ben normal şartlar altında böyle bir insan değilim zaten ya. Talaş   : Ya nasıl değilsin ya adama

Gazetemizin hemen bitişiğinde Halk Eğitim Merkezi bulunuyor. Üniversiteye hazırlık programlarının da olduğu Halk Eğitim Merkezi gençlerden epey rağbet görüyor. Ders

Kafede oturmuş arkadaşımın gelmesini bekliyordum. 18-20 yaş aralığında olduğunu düşündüğüm iki genç hemen yan masamda sohbet ediyorlardı. Magazin bir muhabbetin

2011 yılıydı. Hayatımda ilk defa Çanakkale’ye gelmiştim. Gözüme çarpan ilk şey küçük bir şehir olmasıydı. Başta biraz korkutucu gelmedi değil.

Tunç    : Vay bee! Erdem’im bee! Erdem : Olum sussana lan. Tunç    : Çok sevindim olum allah allah. Erdem :

Tunç     : Günaydııııın. Talaş    : Hahahaha.. Salak yaaa. Tunç     : Kahvaltı en önemli öğündür atlamalayalım. Talaş    : Keşke sürekli hamile