Mahallelerin vazgeçilmez oyunu saklambaçtı eskilerden. Bakmayın siz şimdiki nesile bakıp “yeni nesil hep evde, eskiden sokaklarda oynardı çocuklar ne güzel”

“Ahlaksızlar bastı mahalleyi ahlaksızlar!” Bakkal Yaşar’ın naraları ile balkona koştuk. Yaşar amca oldukça matrak bir adamdı, mahallede 1-2 haftadır dönüp

Getto gerçekliğinin ne kadar yorucu olduğunu bilemezseniz. Getto sanılan mahallelerin aslında getto olmadığı o ince çizgi bu gerçekliktir. Getto sizi

+Vapuuuuuuuur! Gel sine len! Top Oynarıss. -Geliyooooom. Dökülmek üzere olan merdivenlerden lambur-lumbur aşağıya indim. Semtin lisesine kadar topu birbirimize ata

+Vapuuuuuuuur! Eve gel anneciiim artık. Geç oldu! Annemin bağrışına elimi kaldırarak “Biraz daha lütfen” gibilerinden karşılık verdim. Bu sırada sesin

Düşünüyorum. Aceba var mıdır böyle bir şey? Daha önce duyduğum, gördüğüm, kokladığım, dokunduğum hiçbir şeye benzeyemen bir şey. Bunun üzerine

Karşı apartmanımızda oturan Fahri Bey çok ilginç bir insan. Kendisi karşı dairemizde oturan Remzi amcayla aynı yaşta ama kendisine Fahri

Bugün internet konsepti her yerde. Her taraf internet, her adımımız internet. İnternet, internet, internet. İşlerimizi kolaylaştırıyor internet. Bu protokol aracılığı

Karıncaların dünyası beni oldum olası şaşırtır. Yani birlik, beraberlik, çalışkanlık, özveri, takım çalışması… Her bir şey var bu omurgasız canlılarda.

Koronavirüs ile flörtümüzün devam ettiği şu günlerde devletimizin sosyal yardım açıklamaları ardı ardına gelmeye devam ediyor. Bugün öğrendiğim bir bilgiye

Bazı konulardaki, bazı tutumlarımız o kadar bize özgün ki çoğu zaman kendimi “yuhh tam bizlik iş” bu derken buluyorum. Kendimi

Çanakkalede sokaklar boş. Geçtiğimiz hafta yollarda, sokaklarda gezerken gördüğümüz amcalar, teyzeler… Bu hafta ortalarda gözükmüyorlar. Gelin görün ki diğer şehirler

-Şeyy…. Immm. Bakmıyo ki!! “Gördüm gerizekâlı! Bekle! Aynı anda, sadece, bir müşteri ile ilgilenebildiğim için sana bakamıyor olabilir miyim? Birazdan

Tunç   : Ooo yeees. Ooo Yeeeesss. Erdem:       Ahaha olum neden jüri üyesi Fuat Ergin gibi davranıyorsun.

Erdem : Alo. Tunç : Aloooooğğvvv! Kankaaaam. Çok sıkılmadık mı bu karantina işinden ya? Erdem : Sorma olum ya. Patlıyorum

Sosyal medyada birbirinden ilginç görüntüler görmeye başladık. Sodası biten amcanın market alışverişini yapan polislerden tutun, eve gitmediği için suratına su

Bir nefes sıhhat gibi… Ne güzel söylemiş Kanuni Sultan Süleyman. Burada bahsedilen devlet bugün anladığımız devlet değilmiş “talih, şans” anlamında

Koronavirüs salgını yayılmaya başladığında ACABA MAYA ETKİLENİR Mİ? diye düşündüm. Bunun üzerine koronavirüs ve köpekler temalı araştırmalar yapmaya koyuldum. Son

Koronavirüs salgını malumunuzdur ki gündemimiz. Herkes her yerde koronavirüs konuşuyor. Haliyle bu konu ile ilgili yazmaya devam etmek istedim. Naçizane

Yetkililer; enfekte insan sayısındaki artışın katlanarak sürmesi halinde Amerika Birleşik Devletleri’nde mayıs ayı itibari ile YÜZ MİLYON’a yakın vaka olabileceğini

Koronavirüs gündemimiz hızını aldı gidiyor. Bir yere ziyarete gittiğimizde, geçerken uğradığımızda falan ya kolonya tutuyorlar ya da dezenfektan sıkmaya çalışıyorlar.

Cuma akşamını, Aga-B konseri ile nakavt ettim. Bilmeyenler için söyleyeyim kendisi Ankara’nın bağrından çıkma bir rapçi. Ankaralıların demesiyle Ankara Bebesi.

Bonoboların Cehennemi Koronavirüs dolayısı ile turistlerin gitmediği Tayland’da turistlerin verdiği yiyeceklerle beslenen maymunlar -ki ben onlara bonobolar dedim başlıkta- açlıkla

Erdem : Olum şansıma tüküreyim ben ya. Tunç : Ne oldu lan? Erdem : Korona virüsü ülkemize girmiş. Tunç :