Bitki Çayları

Dünyada en çok çay üreten ve tüketen ülkelerden biriyiz.  Özellikle siyah çay, kahvaltılarımızın vazgeçilmezi olan bir içecek. Tabii ki bunun yanında, diyetlerin vazgeçilmezi olan bitki çaylarımız da var. Bugün konumuz bitki çayları ve etkileri. Haydi, beraber değerlendirelim…

Öncelikle evimizden eksik etmediğimiz siyah çaydan başlayalım. Siyah çay içeriğinde bulunan tanen bileşikleri sayesinde antioksidan etki gösterir. Siyah çay ve yeşil çay aslında aynı bitkiden elde edilse de üretim aşamasında siyah çayın fermente edilmesi ve oksitlenmesiyle aroması artar fakat antioksidan özelliği azalır. Siyah çayın içeriğinde bulunan tanenler, maalesef demir emilimine engel olduğundan siyah çay tüketimi özellikle öğünlerin yanında tavsiye edilmez. Öğünlerden en az 1 saat önce veya sonra tüketilmelidir.

Çayın en sık tüketilen ve vazgeçilmez formu olan yeşil çay ise yoğun antioksidan içeriği sayesinde oldukça sevdiğimiz ve önerdiğimiz bir bitki çayı. Metabolizmayı hızlandırıcı etkisi ve hindistan cevizi, açai, limon, ananas, bergamot gibi farklı ekstratlarla aromalandırılmasıyla diyet sürecinde çeşitliliğin sağlanmasına oldukça yardımcı oluyor. Tabii ki, tansiyon dengesini değiştirici etkisiyle herkese uygun olmayan bir bitki çayı olduğunu söylemekte fayda var.

Gelelim kiraz sapına… Ödem atıcı bir bitki çayı önermek istediğimde aklıma ilk kiraz sapı çayı geliyor. Kolay ulaşılabilir ve rahat tüketilebilir olmasıyla sevdiğimiz bir bitki çayı olduğunu söyleyebiliriz. Aynı zamanda kadınlarda regl dönemlerinde adet söktürücü olarak kullanılabilir. Tabii ki ödem atıcı etkisi için 5-6 gün tüketilmesi yeterli oluyor.

Diğer önemli bitki çayımız kayısı çayı. Özellikle kabızlık yaşanan dönemlerde sorunun çözülmesine yardımcı olmak için ilk önerdiğimiz alternatif kayısı çayı oluyor. Hem lezzetli olması hem de lif içeren yapısıyla bağırsak sorunu yaşanan dönemde 2-3 gün kadar tüketimini önerdiğimiz bir bitki çayı. Kabızlık sorunu olmayan veya sık sık tüketen kişilerde ishale neden olabiliyor. Ayrıca uzun süreli tüketimde bağırsaklar, kayısı çayına bağımlı hale gelebilir ve tüketilmediğinde kabızlık sorunları yaşanabilir. Bu yüzden ölçülü olmakta ve doğru zamanda tüketmekte fayda var. Bu konuya değinmişken sıkça tercih edilen sinameki çayından da bahsedelim. Sinameki bağırsak mukozasını tahriş ettiğinden ve geri dönülemez bazı hasarlara neden olabileceğinden kesinlikle önermediğimiz bir bitki çayı. Bunu da hatırlatalım…

Son olarak melisa çayına değinelim. Uyku sorunları veya stres problemleri yaşayan danışanlarımız için oldukça ideal bir bitki çayı. Doğal bir sakinleştirici de diyebiliriz bu çay için. Aynı zamanda antiseptik özellik gösterdiğinden ağız içi yara ve uçuklara da iyi geldiğini söyleyebiliriz.

Bitki çayları ve faydaları saymakla bitmez. Fakat doğru tüketim oldukça önemlidir. Özellikle kronik hastalıkları olan veya özellikle kan sulandırıcı olmak üzere sürekli ilaç kullanan kişilerde, çocuklarda, hamilelerde, yaşlılarda kesinlikle kontrolsüzce bitki çayı tüketilmemeli mutlaka uzman desteği alınmalıdır. Bunun yanında bitki çayları uygun sıcaklıkta ve doğru sürede hazırlanmadığında, kaynatılmaması gerekirken kaynatıldığında veya yanlış şekilde birbirleriyle karıştırıldığında faydadan çok zarar verebileceğini unutmayalım.