Beton zeminlere basa basa örseledik güzel olan ne varsa. Gezegenin en garabet yaratığı oluverdik.  Kediler var sokaklarda, köpekler var… Börtü

Halk arasında Cemre düştü diye tabir edilen ilginç bir fenomenden bahsetmek istiyorum sizlere. Bahar başlamadan hemen önce 7 gün ara

Arkadaşlarımın bir çoğunda fark ettiğim bir durumdan bahsetmek istiyorum sizlere. Geyik yapılmayan muhabbet ortamlarında, duygular hafiften depreşmiş ise eğer iş

Meyve tabakları hoşuma gidiyor. Tam bir renk cümbüşü. Durulması güç bir coşku seli bu tabaklar. Festival havası var bu tabaklarda.

Kabul ediyorum. Böyle bir anksiyetem var. Ağır ağır bir şeyler atacağını düşündüğüm amcaların yanında fıyıyorum. Telefonumu çıkarıp mesaj gelmiş gibi

Herkesi kapsayan bir sevgi dili oluşturmaya çalışıyorum. Özellikle belirtmek istiyorum ki bu dili oluştururken “hayatta her şeyin sevgi ile çözülebileceğine”

Son hükümdar öldüğünde, bütün bu güzellikleri -tattığımızı sandıklarımızı ya da hiç tatmadıklarımızı: ki bu hiç tatmadıklarımızı yine hiç tatmamasına rağmen

Son hükümdar öldüğünde, bütün bu güzellikleri -tattığımızı sandıklarımızı ya da hiç tatmadıklarımızı: ki bu hiç tatmadıklarımızı yine hiç tatmamasına rağmen

“Beden temiz değilse ruh arınamaz” gibilerinden dandik bir sözüm yok  FAKAT duygular ve beden arasındaki ilişkiyi kendi başınıza keşfedebilmenizi için

İnsan laboratuvardır benim için, insana bakarak insanı anlarım ben. Herkesi incelerim. Neler yapıyorlar, nasıl yapıyorlar, neden yapıyorlar, niye öyle düşünüyorlar

Köpeğime mama almak için merkeze inmiş en ucuz petshop hangisi acaba diye alık alık geziniyordum ki Erdener’i gördüm. Erdener benim

Bir dostum ile hayat üzerine sohbet ediyorduk. Şöyle bir soru yöneltti bana: “Polis olmak ister miydin mesela? Yapabilir miydin polislik?”

“Sen profesyonelsin. Sen profesyonelsin.” -Aprooooon! Gel lan gel kart çıkartcaz sana. Nikotinden sararmış dişler mükemmel bir uyum içerisinde “huağ ahuğğ

Köşeyi dönmemle mavi büyük tabelayı görmem bir oldu. “Kal geldi” derler ya tam olarak öyle oldum. Dejavu desem değil, daha

Tik-tak-tik-tak-tik-tak-tik-tak… Bacağımın huzurunu kaçıran duvar saatine “kafa atmam” doğru olmayacağı için huzursuz sağ bacağıma avuç içimle sertçe vurdum. Sert vuruş

Adalet Peşinde Koşan Bir Halk! Bu hafta başında gündeme bomba gibi bir haber düştü. Kadir isimli bir genç şiddete uğradığını

Tüm gücümle kapıya yüklendim. Kilitli olduğuna iyice emin olduktan sonra kulaklığımı takıp yürümeye başladım.  *** Dar sokaklar, çöp konteynırları, oradan

İzmarit dolu kül tablalarını boşaltırken görebilirsiniz beni ya da neredeyse boyum kadar mutfak poşetlerini dışarı çıkarmaya çalışırken… Duyabilirsiniz sesimi “siparişlerimiz

TDK’ya göre anlamı “Belli bir işi ve yeri olmayan, başıboş (kimse), hayta.” olan serseri iken toplumda daha çok “tutarsız, beğenilmeyen

Özet: Domates meyveymiş.  Yan masadan gelen sesle irkildim. “Domates meyvedir abi?” Yan masadaki genç; sempatik mimikleri ile gönlümüze taht kuran,

Otorite; kontrol alanının tehdit edilmesine tahammül edemez. Kontrol alanının dışında kalandan yani sivil olandan rahatsızlık duyar. Otorite; iktidarın devamı için

Ülkemiz; canımız. En değerlimiz. Her şeyimiz… LAKİN Bir tuhaf. Gerçekten tuhaf. Diyebilirsiniz ki nasıl tuhaf? Hemen anlatayım. El Sıkışma Problemi

Erdener:         Bittim ben bittim! Bir süre bu konu hakkında konuşulmadı. Adamlar grubunun Hikaye adlı şarkısı çalmaya başladı o sırada. Erdener:        

Tamer:         Yaa bi dakka bi dakka! Öyle kolay değil abi! Kim kimi vuruyor ya? Biz ne güne