Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Vapur Bey

Ada Balık Evi – SBGH A.Ş.

Köşeyi dönmemle mavi büyük tabelayı görmem bir oldu. “Kal geldi” derler ya tam olarak öyle oldum. Dejavu desem değil, daha önce geçtiğim-gördüğüm bir yer desem değil, “ruhum bu bedene göç etmezden önce bu köşe başında mı dileniyordu acaba?” desem değil.

Ee ne o zaman? diye söylene söylene yol kenarındaki duvara oturdum. Gözlerimi cenin pozisyonuna getirilmiş kılıç balığı tasarımı ile süslenmiş “Ada Balık Evi” yazısına diktim. Bu hissiyatı, bu şok olma durumunu neden yaşadığımı düşünmeye başladım. 

(Anlattıklarım sizlere sıradan geliyor olabilir, basit bir benzerlik ya da anı karışması durumunu fazlası ile abarttığımı düşünüyor olabilirsiniz fakat o gün orada durup, ADA BALIK EVİ tabelasına saatlerce bakmamın sebebi BEYNİMİN NASIL ÇALIŞTIĞINI YÜZLERCE DEFA DENEYİMLEMEM)

Benim beynim; anları ve/veya anıları o anki hissiyatlarla beraber stoklar. Beynimin bu alışkanlığını çok iyi bilirim. “ADA BALIK EVİ” tabelasını gördüğüm an daha önce yaşadığım bir hissi tekrar yaşadığıma adım gibi emindim. Aşk vari bu his tekil bir referansa sahip değildi (Hatırladığım hissiyat heyecanla karışık stres, birazcık çekinme, birazcık dans etme isteği gibi karışık bir şeydi) dolayısı ile o an, orada “ADA BALIK EVİ tabelasının karşısındaki duvarda otururken; tabelaya aşık olabilme ihtimalimi çoktan elemiş “burayı nereden hatırlıyorum” ile ilgilenmeye başlamıştım. 

Sigara üstüne sigara…Beynimin derinliklerine dalıp çıkmalarla geçen dakikalar… 

Bu derinliklerde ara ara denk geldiğim travmalar, iğretilikler… 

Mavi tabelaya diktiğim gözlerim en sonunda parladı. 

Buldum. 

Bu bir magnet! VE bu magneti bir kadının evinde gördüm.

***

“Gelsene yukarı. Kahve yaparım sana.”
Bu mükemmel teklife cevabım “EVET” oldu.

Stüdyo daire dedikleri evlerdendi. Kapıdan girer girmez bütün evi gezmiş gibi olursunuz böyle evlerde. Çekyata oturup bir süre sağı solu izlersiniz. Kadın kahveleri hazırlarken; siz çekyatta zaman öldürmeye çalışırsınız. 

Bilimsel merakım aşırı olduğu için böyle zamanlarda rahat duramam; ortamı anlamaya, ortam üzerinden KADINIMI tanımaya çalışırım. Böyle anlarda kitap dolu bir raf beni uzun bir süre oyalayabilir ya da duvarda asılı imitasyon tablolar… Bazen her ikisi de yoktur. Güzelliğin büyüsüne kapılmış aklım ile OLSUN BELKİ EVE YENİ TAŞINMIŞTIR DİYE düşünürüm. Bu anlarda bir türlü pişmek bilmeyen kahve ile ilgilenmeye devam ederken kadın, bir şey yapmıyor olmanın stresi üzerime, iyice, çöker. Yeni tanışma stresi diye adlandırdığım bu stres vücudumu,  yavaş yavaş , ele geçirmeye başlar. Oyalanacak bir şey bulamazsam eğer yanlış mı anladım ile yanlış mı anladı arasında gidip gelmelerin kurbanı olacaktır bütün gece. Buna izin veremem! Yeni tanıştığım bir insanı “röntgenliyormuş” gibi gözükmek istemediğimden hemen buzdolabına yönelirim. Bir buzdolabının üstü asla boş olmaz. Magnet olmasa, fatura vardır. Fatura yoksa fotoğraflar vardır.. Onlar da yoksa Kapadokya dan, Çeşmeden gelme “şişe açacakları” vardır. En kötü ihtimalle “Oha lan Kapadokya’nın ingilizcesi Cappadocia mıymış” bilgisi karşısında ağzınız açık 5 dakikayı yersiniz. (Kahve de o sürede çoktan pişer)

Tam olarak buzdolabının önündeyken ben.Hayatını anlamaya çalışan ilgili gözler karşısında etkilenen kadınım beni keserken. Hislerim biraz daha yoğunlaştı. Heyecanlandım. Kadınımın beni kestiği O TANRISAL ANDA ben tam olarak ADA BALIK EV’i magnetindeki kılıç balığını kesiyordum. 

İşte tam o sırada: beni gülünç duruma düşürmekten her zaman haz alan beynim ADA BALIK EVİ ile AŞK duygusunu birbirine sıkıcı bağlayıp; anı çöplüğüme attı.

Bundandır ADA BALIK EVİ tabelasını görünce dizlerimin bağının çözülmesi…

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

%d
Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech