Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Elçin Durmaz

Kurabiye Kokusu

Hayatımın neresine denk geliyor bilmem ama bir yerinde tefekkür girdi hayatıma. Bir durumu derinlemesine düşünüp ondan heybeye ders koyabilmek benim 43 yılımı almış demek. Bir 43 yıl daha var mı bilemem ama anlamaya çabalamadan veya derin düşünmeden yol yol değil sanki benim için. Bugün kızıma bakarken durdum ve onunla yapmak istediğim hayallerin aslında ne kadar ufak olduklarını fark ettim. Beraber kurabiye yapmak, yağmurda ıslanmak, karda melek yapmak, kitap okumak, sarılarak film seyretmek… Bunların bana verdiği heyecanın çocuğuma ilerde bir ev bırakmak, bir kariyer kazandırmak veya bilmem ne okullarında zehir gibi olma çabasından daha büyük olduğunu gördüm.  Belki bana ruhun fakir diyenler haklı mı acaba? Sadece 21 gram olan ruhumun yanında hayallerimde mi fakir. Varsın öyle olsun. Bir gün öyle bir an gelecek ki belki o kurabiye kokusu saracak kızımın en zor anında benliğini. O sarılarak izlediğimiz filmler buradayım dedirtecek kendi kızıyla film izlerken. Her andığında burnu sızlayacak belki şu an bu satırları yazarken benim burnumun vicdan sızısı gibi. Ama bir gün belki annem iyi bir anneydi diyecek. Zaten anneliğin tüm çabası o beklilerin peşinde saç ağartmak değil mi? Peki iyi insan olup yetiştirmek ne demek. İyiliği kitaplardan öğrenmek için hayatını harcayan nice 21 gramın vay haline. Öyle olsaydı Şems koskoca Mevlana’nın kitaplarını atar mıydı suya. Der miydi “Aşkı kitaptan öğrenemezsin. Önce yak kitapları”

İyi ve kötü insan olmanın %50’si genetik faktörlü diyor bilim adamları ben demiyorum. İşin ehli diyor ki bize hala %50 şansın var insanoğlu nasıl doğarsan doğ. Hayata gözümüzü açtığımızdan sonra seçemediğimiz birçok şey var aile gibi çevre gibi… Ama hala umut var diyor yaratan. Seçeneği önümüze çatır çatır koyuyor iyi mi olacaksın kötü mü diyor. Siyah mı beyaz mı… Oysa kötü olmak en kolayı. Hani herkesin kalbinde olduğuna inanılan süveyda var ya, o siyah delik. Zaten kalbimizin ortasına biraz serpiştirilmiş kötülük tohumları. Onu büyütmek için sulamaktan daha kolay bir şey yok. Bir yazar demiş ya “Yoklayın kendinizi şimdi hepiniz. Sonra söyleyin bana nedir yüreğinizdeki siyah nokta, gizli niyet süveyda?”. Bu kadar güzel bağıra bağıra sorulur mu? İşte bunları tefekkür edince insan diyor ki iyiliği seçersen belki evladına onu gösterirsin. Büyüklerin dediği gibi kal diliyle değil hal diliyle öğretirsin. Çocuktan özür mü dilenir diyen insanlara inat eğer hatalıysan çocuğundan özür dilemek bak nasıl öğretir diyor yani âlimler özür dilemeyi. İşte o yüzden varsın hayallerimiz küçük olsun. Biriktirdiklerimiz çakıl taşı gibi olsun. Gün gelir o taşlar bir kumsal olur belki. Eee kurabiye kokusu da yanımıza kar kalsın fena mı?

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech