Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
David R. Mellor

Seçim Günlüğü

18 Ocak

Hafiçe esintili, mevsime hiç de uygun düşmeyecek şekilde sıcak bir gündü, dünyanın büyük kısmında olduğu gibi. Yeryüzü gitgide ısınırken kış mevsimi de her geçen yıl daha da kısalıyor. Buna rağmen deniz kıyısı, Çanakkale her zaman nasılsa öyleydi: Neşeli, keyifli, davetkâr. Çocuklar güvercinlere yem atıyor, annelerle babalar çocuklarının peşinde koşuyor, artık benim de aralarında olduğum biz yaşlılarsa dalgın dalgın uzaklara bakarak ciğerlerimizi tertemiz deniz havasıyla dolduruyorduk.

Ayağımdaki hâlâ geçmeyen yara yüzünden kendime haftada ikiyle sınırladığım ufak gezilerden biriydi. Bir süre sonra karım da bana katıldı, bir sahra hastanesinin ihtiyacını karşılayacak kadar gazlı bez, bandaj, yara bandı ve ilaç yüklenmişti.

Eve dönmek için taksi durağına yürürken, başında iki kişi duran bir stand fark ettim, birinin elinde megafon vardı.

“Bu ne, ne oluyor?”

“Hiç, küçük partilerden biri seçim propagandası yapmaya çalışıyor.”

Megafondan söylenenlere kimse aldırış etmiyordu. Standın hemen yanındaki kafede insanlar hiçbir şey olmuyormuş gibi yiyip içmeyi, gülüp söylemeyi sürdürüyordu. Ne var ki ani bir esintiyle standdaki bütün broşürler kuş sürüsü gibi havalandı. Bir kilometre yarıçaplık alanda kim var kim yoksa broşürleri yakalamak için yardıma koştu. Herhalde söz konusu partinin en büyük seyirci kitlesi buydu.

Aslında daha fazlasını bekliyordum. Yani, ne de olsa genel seçim tarihi 14 Mayıs olarak açıklanmıştı ama şehir hâlâ sessiz ve sakindi. Fırtınadan önceki sessizlik gibi, diye düşündüm.

Eve dönünce her şey çamur kıvamında bir berraklığa büründü. “Fox Haber’i seyredelim mi?” diye sordum, karım gönülsüzce kabul etti. “Ne anlamı var ki, hep aynı şeyler zaten.”

Fox Haber burada Amerika’dan çok farklı, spiker arkasındaki ekrana yansıyan siyasetçi görüntülerine fena halde çıkışıyor, resimlerini işaret ederken “Buyurun bir münasebetsiz daha” der gibi bir hali oluyor. Hatta bir keresinde çok sinirlenip kahve kupasını masaya çaldığı gibi tuzla buz etti. Yeni kahve kupası, spikerden güvenli bir mesafede durmaya özen gösteriyor.

Spiker seçimlerin Nisan’da ya da Mayıs’ta yapılamayacağını, yapılırsa hukuken geçersiz olacağını ama Haziran ayında yapılırsa da tekrarlanması gerekeceğini ve ismi geçen adaylardan birinin hapse girebileceğini açıkladı. Ne! Ne! Hiçbir şey anlamamıştım, kördüğüm gibi bir şeydi bu. Karım açıklamaya çalıştı ama cümlenin ortasında yaşama sevincini kaybederek sustu.

Bakalım neler olacak diye düşünerek televizyonu kapattım.

 

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech