Yaşam koşulları gereği oldukça stres yaşıyoruz. Özellikle yaşadığımız duygusal açlıkların birçoğunun temelinin de strese dayandığını söyleyebiliriz. Vücudumuzdan salgılanan seratonin, dopamin,

Suyun faydaları saymakla bitmez. Tükettiğimiz tüm besinlerin sindirimi, vücudumuzda oluşan toksinlerin yani zararlı maddelerin atımı, vücut ısımızın dengelenmesi, eklem ve

Benim bahsettiğim ve şaşırdığım ise insanların en mutlu anlarında bile, o mutluluklarının kısa sürmesi diyebilirim. Sürekli olarak tüketici bir toplum

Sonra bir kitap okuyacak, bir müzik duyacak, bir an gelecek hislerin bir anda dökülüverecek belki bir kâğıda, belki de telefonunun

Sadece müzik, sessizlik, karanlık kendime dönmüşüm. Özellikle müziğin son dakikaları çalan o ritim, ah o ritim beni o kadar bambaşka

Sığındığımız tek teselli olan zamana yenik düştüğümüz bu durumun geçmesini beklemiyorum. Amayı sürdürerek insanın içinde olan sabır duygusuna güveniyorum. İnsan

İnsanlar için öğrenmenin yaşı yok. Bu ister bir bilgi olsun ister bir deneyim, bir karakter, bir kitap, müzik, yer, mekan…

Canlıların içinde en görkemlisi belki de Tavus kuşudur. Allah’ımın isimlerinin üzerinde tecelli ettiği kainat güzeli. Başından kuyruğuna kadar muazzamlığın tuvale

Çok umutsuz bir nesil büyüyor. Çok fazla düşünen, çok fazla sorgulayan, her şeye birçok anlam yükleyen, çok fazla kırılan, çok

Dünyadaki mükemmellikse zıtların birbirini alaşağı etmeye çalışarak başarısız olmaları sonucu denge halinde kalması olarak tanımlanabilir. Yine başka kullanımlarında aşırılıktan kaçmak,

Asık suratımıza, tatlı gülümsemeler çizelim… Etrafımıza bir bakalım. İnsanlara tebessümler sunalım, Bir çember oluşturalım, etrafına güzel insanlar biriktirelim buna sevgi

Karnınız guruldadığı için mutfağa uğruyorsunuz ve masasındaki efsane çikolatalı keke gözünüz takılıyor. Siz keki mideye indirdikten sonra midenizin beyninize yolladığı

Kafein, daha az yorgun ve daha enerjik hissetmemizi sağlıyor. Şimdi kahvenizi elinize aldığınızı farz edin ve vücudunuzda neler olacağı hakkında

Dünyaya bir sürü deneyimle geliyoruz. Her birimiz; bizden önce yaşayanların ve bizden sonra yaşayacakların bilgilerini taşıyan bir kurye gibiyiz. Doğa’nın

“Beklenti “ , “beklemek” ,”ummak”… Hepsi aynı kapıya çıkan harfler bileşkesi benim için. Bir şeyi beklemek ayrı i,umarak beklemek apayrı.

Bir bilgeye zehrin ne olduğunu sormuşlar. Demiş ki “İhtiyacımızdan fazla olan her şey zehirdir. Fazla güç, fazla yemek, fazla uyku,

Bana dünyada en bıçak sırtı konulardan biri ne diye sorsanız hiç düşünmeden İYİLİK YAPMAK derim. İyiliğin bin bir türlü çeşidi

Bu hafta size bir hikâye anlatmak isterim. Başka söze ne gerek. Bir Derviş’in yolu bir gün kasabanın en bilgesi ve

“Bana mutluluğun resmini çizebilir misin?” diye sormuş Nazım Hikmet bir şiirinde. Böyle bir soru karşısında herkes eline kâğıdı kalemi alsa

İtiraf ediyorum bugün sinirliyim, asabiyim ve öfkeliyim ama en çok da hayal kırıklığım var benim. Onun temiz ve saf olduğuna

Nereden, nasıl başlayacağımı bilemediğim dönemlerdeyiz. Hepimiz için, insan olan herkes için en yoğun duyguların yaşandığı zor zamanlardayız. Yediğimiz yemekten, uyuduğumuz

Beklenen kış geldi. Bir süre önce soğuk sandığımız havanın meğer hiç soğuk olmadığını bir kez daha anladık. Her yer buz

Had bilmek, sınır bilmek önemlidir hala benim gözümde ama gereğinden fazlası insanın kendisine hadsizliğidir. Suçlayacak kimsesi de yoktur o alanın

Nietzsche’de ‘Hepimizin trajedisi bir zamanlar çocuk olmamızda yatar,’ der. Yazı, yaşadığımız trajediyi, anlamlandırır. Anlam bulmuş trajediler de travma yükünden kurtulur.