SESSİZ ÇIĞLIKLAR

İpek kumaşının dünyada en pahalı kumaşlardan biri olduğunu biliyor muydunuz? Zenginlik, lüks , gösterişin simgesi olan bu kumaşın altında yatan hikayenin de bir o kadar acı olduğunu peki ….

Sadece dut yaprakları ile beslenen ipekböceği harika bir kelebeğe dönüşebilmek için kendine life benzeyen bir koza örer. Bir an önce kelebeğe dönüşüp özgürce uçmak umudu ile girdiği kozasının aslında kendi mezarı olduğunu bilmez ve elleriyle sonunu hazırlar. Çünkü dünyanın en pahalı ipliğini üretmenin yolu ömrü sadece 2 ay olan ipekböceğini ecelsizce kaynar suda haşlamaktan geçer. Kozasından çıkarak üretilen ipek ile haşlanarak yapılan ipek arasında kalite farkı vardır maalesef. Yani insanoğlu kaliteyi sırtlarına giyebilmek için kıyar içi umut dolu kozaya. Tıpkı kürkleri için dövülerek öldürülen fok yavruları gibi. Kalitenin zulüm bulmuş halidir o eller.

Doğa bir düzen üstüne kuruludur. Birçok hayvan hayatta kalabilmek için başka hayvanları hatta kendi türlerini bile öldürür. Kuş böcekleri yiyerek, kartal küçük kuşları yiyerek ve daha büyük bir hayvan kartalı yiyerek bu döngüyü, bu düzeni kurar. Her canlı kabul etmiştir bu olması gerekeni. Peki sadece üzerine giymek için katletmek hangi düzene sığar sorarım size. Hangi vicdan buna adalet der hangi yürek buna elzem der. Giyme, kardeşim … kürk giyme, kemer takma , timsah derisi ayakkabı giyme ve ipek giyme ölür müsün ? sen ölmezsin ama başka canlar sırf bu yüzden ölür. İpek dinimizde fakire fukaraya karşı kibir yapılmasın, gösteriş yapılmasın diye haram kılınmış. Kim bilir belki de bu ipekböceğinin sessiz çığlıklarının adaletidir. Altı üstü beş metrelik bez için kendini ilah sanan insanların kırılan kalemidir.