– Kimim ben?
Bu en büyük bulmaca, çözülebilmesi en zor olan. Belki de insanlığın en başından beri süre gelen kavgalar, stresler, karın ağrıları, gözyaşları, aşklar, savaşlar, hırslar, sapkınlıklar, kahkahalar… Hepsi bu sorunun semptomu.
– Sorun mu? Soru mu?
Aidiyet daha kolay anlaşılabilelim diye makyajdan ibaretse, bu bir sorun.
– Sorun nedir peki?
Daha kolay anlaşılabilelim diye sorduğumuz sorular.
– Net değil, anlayamıyorum!
Bu bir cevap.
– Bu dediğini hiç anlayamadım!
Bu bir sorun.
– Sıkıldım ve bu beni öfkelendiriyor.
Cevapları görmeye çalışmalısın birazcık. Soru boşlukta asılı durmaz, onu havada tutan cevaptır.
– Yani bütünü gör gibi birşey mi?
Bütünse eğer bu ikisi, birinin adıyla seslenmemelisin.
– Yine anlamadım! cevap ne, soru ne bütün ne herşey karıştı!
Cevap sende, soru sende, ama sen cevap yada soru değilsin.
– Bulmaca gibi birşey bu.
En büyüğü.
– Peki sen kimsin?
Bu en büyük bulmaca, çözülebilmesi en zor olan. Belki de insanlığın en başından beri süre gelen kavgalar, stresler, karın ağrıları, gözyaşları, aşklar, savaşlar, hırslar, sapkınlıklar, kahkahalar… Hepsi bu sorunun semptomu.
– Bunu hatırlıyor gibiyim, daha önce söylemişmiydin?
Kesinlikle.