-Hayır hayır konuştu bekleyin isterseniz.
Yaşlı adam atıyla konuşmaya başladı. Konuştu konuştu konuştu. Aradan epey zaman geçmesine rağmen at konuşmuyordu. “Bayım geç kalmak istemiyorum” deyip gitti adam. İyice uzaklaştıktan sonra yabancı, at tekrar konuştu “Napolyon her zaman haklıdır!”
O gün evine gitti yaşlı adam. Ertesi gün süt dağıtmaya çıkmadı. Önce komşularına anlattı durumu. Atının konuştuğunu, çok yakın zamanda zengin olacağını söyledi. Kimse inanmadı yaşlı adama. “Gelin kendi gözlerinizle görün” dedi yaşlı adam. Ahali toplandı atın çevresine ama at ağzını bile açmadı.
Herkes gittikten sonra at tekrar konuştu. “Napolyon her zaman haklıdır!” yaşlı adam iyiden iyiye öfkelendi. Atına vurmaya başladı. “Sana yıllarca baktım! Tam beni zengin edebilecekken konuşmuyorsun! Sefil hayvan!” Vurmaktan yorulunca durdu yaşlı adam. Eve geçip uyku çekti. Rüyasında her zaman olduğu gibi zengin olduğunu gördü.
Sabah oldu. Yaşlı adam atın yanına gitti. Hareketsiz, boylu boyunca yatıyordu zavallı hayvan. Atın öldüğünü hemen anladı yaşlı adam. Ağlanıp dövündü bir süre. “Ah beni zengin edip ölseydin keşke! Aptal at!” Kaderine sitem etmeye başladı bir süre sonra. “Zaten yaşlıyım. Artık zengin olmam imkansız. Ben de atım gibi bir başıma öleceğim. Fakirlik içinde öleceğim. Asla çok param olmayacak. Para olmadan nasıl mutlu olabilirim?” Yaşlı adam ayakta durmakta zorluk çekip dizlerinin üstüne düştü. Avuçlarını açıp bağırmaya başladı.
Para lazım, para lazım, para lazım. Para. Daha çok para. En çok para. Para. Para. Para…”