23 Nisan 1920 günü Birinci Büyük Millet Meclisi açıldı. Meclisin açılışı sultanın güdümündeki egemenliğin -tamamı ile- esas sahiplerine yani Türk Milletine geçtiğini gösteriyordu. Saltanat fiili hükmünü yitirmiş; devrimin en büyük adımı atılmıştı.
O günden sonra, 23 Nisanlar Ulusal Bayram olarak kutlanmaya başlandı. 1935’e gelindiğinde Hakimiyet-i Milliye Bayramı (Milletin Egemenliği Bayramı) ile birleşerek 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramı olarak kutlanmaya devam etti.
Ulusal Egemenlik Bayramı’nın Çocuk Bayramı ile birleşme hikayesine gelmeden önce tarihi birazcık geri alalım.
1908 yılında Himaye-i Etfal Cemiyeti kuruldu. Bugün bildiğimiz adıyla Çocuk Esirgeme Kurumu.
Cemiyet; Kurtuluş Savaşı’nın ardından Ankara’da tekrar organize olarak faaliyetlerine devam etti.
Kurtuluş Savaşı’ndan geriye bir sürü öksüz ve yetim çocuk kalmıştı. Cemiyet öksüz ve yetim çocuklara yardım etmek için yeni yollar aramaya başladı.
23 Nisan 1923 yılında Mustafa Kemal Paşa’nın desteği ile çocuklar adına cemiyet tarafından yardım toplanmaya başlanmıştır.
1924 yılından itibaren Mustafa Kemal Paşa’nın açıkça desteklediği bu cemiyetin esas amacı, çocukların eğlendirilmesinden ziyade, çocukların sorunlarına yönelik toplumsal farkındalıktı.
1927 yılına gelindiğinde Mustafa Kemal Paşa ve hükümetin desteği ile 23 Nisanlar ulusal egemenliğin yanı sıra “Çocuk Bayramı” olarak kutlanmaya başlanmıştır.
1929 yılında kutlamalar ile ilgili aktif rol Türk Ocaklarına verilmiştir. Yine aynı sene 23 Nisanlar’da okullar tatil edilmiş ve Ankara’da başlayan kutlamalar bütün yurda yayılmıştır.