“Abuk subuk durumlar, abartılı ilişkiler, saçma sapan davranışlar.”
+Hmm bu biraz sert olmamış mı ya?
-Bence olmamış.
+Ama yani bilemedim. Yani sonuçta ben size beni böyle yargılayın diye para vermiyorum dimi?
-Aslında tam olarak onun için veriyorsunuz.
+Hay allah. Aptal mıyım biraz acaba?
Bir süre sessizce oturduk. “Ağzımızı bıçak açmadı” dedikleri türden bir oturuş oldu bu.
+Peki nasıl kurtulacağım bu durumdan.
-Önce abartılı ilişkiler mevzusundan başlamak gerek. Sanki birazcık fazla laçka ilişkileriniz var. Bunu sadece kadın erkek (sevgili) ilişkileri açısından söylemiyorum tabi. Yani bana sorarsanız genel olarak insan ilişkilerinizde bir laçkalık var. Bu laçkalık bir tek sizde yok tabi, kendinizi yetersiz görmenizi istemiyorum. Sadece bugünlerde işler böyle işliyor ve siz de doğal olarak böyle işletiyorsunuz.
+Hmm.
-Yıpratır bu sizi. Duygusal bir insan olduğunuz için bir çok insana göre çok daha hızlı yıpranırsınız.
+Anladığım kadarı ile insanlara biraz daha mesafeli yaklaşmam gerekecek.
-Evet. Bunu yaparken asosyalleşeceğiniz endişesine kapılmamaya özen gösterin. Hayatınızda olan insanlar ile aranızda belli mesafelerin olması sizi samimiyetsiz yapmaz. Aksine bir çok durumda daha güven veren bir insan olursunuz. Bu abartılı ilişkiler meselesi birçok kişinin problemi, probleme isim koyamasalar dahi bir sorun olduğunu sezinliyorlar.
Bir süre daha sessizce oturduk.
+Saçma sapan davranışlar nedir peki? Ne yalan söyleyeyim en çok ona bozuldum Tufan bey.
-Hmm. Aslına bakarsanız abartılı ilişkiler dediğimiz mevzunun kaçınılmaz bir sonucu o. Abartılı ilişkileri yönetmeye çalışırken saçma sapan bazı davranışların içinde bulabiliyorsunuz kendinizi.
+Hmm. Tamam. İyi günler Tufan bey haftaya görüşürüz.
-İyi günler Talaş hanım.
Çıktım. Bir süre yürüdüm. İçimde bir huzursuzluk hissettim. Sanıyorum ki zaten bildiğim şeyleri başkasından duymak kadar ağrıma giden başka bir şey yok. İkili ilişkilerde çoğu zaman haklılık ya da doğruluktan çok söyleyen insanın pervasızlığı ya da boşvermişliği ile ilgilendiğimden olsa gerek günlük hayatı inanılmaz buhranlarla geçiriyorum.
Oooppps!!!
“O neydi ya?”
Dona kaldım. Bir kaç adım geriye doğru gittim. Çöpün yanında bulunan gazete küpürüne doğru eğilip dikkatlice baktım. Köşe yazısının başlığına takıldı gözüm. “Sıradan Bir Gün Hezeyanı A.Ş.”