Demokrasi alkol gibidir. TDK’da durduğu gibi durmaz. Zaten bu yüzdendir ki yeryüzünde onun kadar eğilip bükülen, içi boşaltılan başka bir kavram daha bulamazsınız. Demagoglar için en verimli limandır bu demokrasi. Aslına bakarsanız özünde iyi çocuktur demokrasi. Siyasal denetimi halk özgürce seçtiği temsilcilere verir onun sayesinde. Gelin görün ki bir türlü işler doğru gitmez bu demokrasi sisteminde. Sebebini dilim döndüğünce anlatmaya çalışacağım. Yürümeye yeni başlamış bir çocuk düşünün. Bu çocuk coşkuyla akan bir akarsuyun bir tarafından diğer tarafına geçmek zorunda. Akarsuyun üzerinde dar-silindir şeklinde uzunca bir ağaç parçası bulunuyor. Tek şansı bu ilkel ağaç köprü üzerinde dengesini bozmadan karşıya geçmek. Karşıda ne mi var? Şeker! Sanıyorum ki bu en hafif anlatımla dahi cinayete teşebbüsten başka bir şey değildir. Kimse böyle bir durumda çocuğun karşıya geçmesine müsaade etmez. En kötü ihtimalle çocuğu kucaklayıp kendisi geçmeyi düşünür.
Bu örnekte “yürümeye yeni başlamış bir çocuk” için “yürüme” eylemi bir beceridir. Bu becerisini geliştirmek için oldukça vakit harcamalıdır. Öte yandan akarsuyun coşkusu onu korkutmamalı, dikkati bozulmamalıdır. Yani karşıdan karşıya geçmek için bir becerisinin olması yetmez, birçok becerisini geliştirebilmiş bir çocuk olmalıdır. Aslına bakarsanız korku ve konsantrasyon konusunda ehlileşmesi için çocukluk dönemi şöyle dursun, gençlik ve gençlik sonrası dönem bile yetersiz kalabilir. Tabii demagogların işine hiç mi hiç gelmez bu mesele. Çünkü becerili seçmenler için tercih olamayacaklarını bilirler. Yürüme bilmeyen çocuğa şeker gösterip ölüme sürüklerler. Örneği sakın ha yanlış anlamayın. Yürümeyi bilmemek ayıp değildir. Bir dönem hiç birimiz yürümeyi bilmiyorduk. Yürümeyi bilip de dikkat dağınıklığı olan birisi olmak da ayıp değildir. Burada ayıp, çocuğa yürümeyi öğrenmeden bu ağır görevi verenindir. Yürüme bilmeyen çocuğu kandıran, “karşıda şeker var” diyendir. İşin garibi demokrasiyi çoğu kişi hayatında -gerçekten gerekmiyor ise- kullanmaz. Sebebi çok basit gündelik hayatı ile ilgili konularda herkes akıllıca davranır. Atıyorum evinizin çatısı aktığında 3-4 usta arasında kalıp oybirliğiyle kötü olanın seçilmesi gibi bir durumu yaşamazsınız. İşini iyi yapan ustayı, bu işlerden olabildiğince en iyi anlayan ev sakini öne sürer, işleri ayarlar. Bu süreçte diğer ev sakinleri, diğer ustaların gazına gelip bize niye bu konu danışılmadı demezler. Paragöz ustaların oyununa gelmez gerçek bir ev sakini. Akıllıdır. Son olarak söylemek istediğim şudur. Demokrasi çok güzel bir şeydir güzel olmasına yalnız demokrasinin gerçek anlamına kavuşabilmesi için öncelikle demokrasi üzerinden beslenen demagoglara fırsat verilmemesi gerekir. Aksi halde demokrasi sonsuza dek insanları kandırma yöntemi olmaktan öteye gidemez.