Nöbetçi Eczaneler
10 kasım günleri turnusol kağıdı gibidir. İnsanların gerçek rengini ortaya çıkarıverir. Siyasal islam bu günlerde mesaj vermeyi pek sever. Kimi zaman kulağı ağrır, kimi zaman grip olur… Anıtkabir’den kaçamayacakları zaman da görevi başkalarına devreder. Nasıl mı?
Diyanet işleri başkanının son ziyareti Türkiye’yi ayağa kaldırdı. Tabii belli bir kesimi… Diğer kesim ya sustu ya da evetledi bu ziyareti… Hazin…
10 Kasım günü, Türk Milleti Atasını anarken, daha dün vefat etmiş gibi göz yaşı dökerken, resmi sarıklı biri gitti, Maraş dondurmacısı külahlı adamı ziyaret etti. O gün gidilecek adam mıdır? Bunun cevabını ilgili kişi versin. Ziyaret edilen şahıs kim? Yılmaz Özdil’in tarifiyle:
“10 Kasım’da saat 9’u 5 geçe kenefe gidin” diyen… “Mustafa Kemal’in verdiği zararı Yunan yapmazdı” diyen… Mehmet Akif Ersoy’a “sersemin teki” diyen… “Çanakkale harbi, büyük bir harp değildir” diyen… “Van münüt sözü, İstiklal harbinden daha mühimdir” diyen… “Karl Marx’a Das Kapital’i cinler yazdırdı” diyen, Kadir Mısıroğlu.”
Bu püsküllü, Bakırköy Akıl Hastanesi ve Cerrahpaşa Hastanesi Psikiyatri Kliniğine sevk edilmiş ama rapor verilmemiş. Tescilsiz ‘sözde’ deli aslında. Zamanında kendisini kurtarmak için böyle yapılmış ama aslı yok deli raporunun. Fesli püsküllü sözde deli, 1980’den sonra yurt dışına kaçıyor.
devamını Soner Yalçın’dan okuyalım:
“- Lozan’da Türkiye’yi en çok zorlayan İngiltere, “Lozan zafer değil hezimettir” diye kitap yazan Mısıroğlu’na siyasi iltica verdi!
– Mısıroğlu’nun, İngilizlerin onayıyla Anadolu’ya çıkarma yapan Yunan Ordusu için “keşke Yunan galip gelseydi” demesini de bu açıdan değerlendirmek gerek.”
Görüyorsunuz taşlar yerine oturuyor değil mi? Kim kimin oyuncağıymış, kim kimin arkasındaymış gün gibi ortaya çıkıyor. Şimdi bu adama imam denir mi?
Cevabını dindarlar versin. Veya kanaat önderi denir mi? Onu da sivil toplum kuruluşları versin.
Atatürk ve silah arkadaşlarına hakaret gırla gidiyor, anca çok açık ifade edenlere işlem yapıyorlar. Kenardan dolanırmış gibi yapanlara müeyyide yok. Ne var? Efendim ifade özgürlüğü… Sistematik olarak Atatürk’e saldırılıyor. Bu saldırılar son günlerde giderek artıyor. Başka bir şey olsa hemen altından bir “örgüt” çıkardı. Neymiş, vatandaş kendini ifade ediyormuş.
Diğer sarıklıya gelince… yani Ali Erbaş. Diyanet işleri başkanı. Yani resmi sarıklı.
Barış Terkoğlu, bu şahıs hakkında odatv’de şunları yazmıştı: “FETÖ’nün en önemli platformlarından biri olan KADİP/Kültürlerarası Diyalog Platformunun yönetim kurulu üyesiydi. Örgütün Abant Toplantıları’nın müdavimleri arasındaydı. Kapatılan Kimse Yok Mu Derneği’nin etkinliklerinde vitrine çıkıyor, Fethullahçılar için “gönül erleri” diyordu. Birlikte çalıştığı yakın arkadaşı Suat Yıldırım ise firardaydı.”
Bu Suat Yıldırım namlı kişi bugün aranan bir Fetö mensubu, eski ilahiyatçı… Deyim yerindeyse, Dünün baş tacı, bugünün rezili!
Fetöyle iltisaklı olduğu yazılan birini al diyanetin başına koy!
Bu nasıl bir Fetö mücadelesi Allahaşkına?
Daha fazla yazmayacağım çünkü uzuyor ve yerim dar. Dileyen yukarıda adı geçenleri, hazreti google’de aratır ilgili yazılara ulaşır.
Gelelim bu yazının başlığına. Hepiniz anladınız; imam os….sa, cemaat sı….r.
İmamı böyle olan cemaatin ettiğine şaşıp duruyorlar…
Bense şunu merak ediyorum: asıl imam sı….rsa, cemaat ne yapar?
