Şelale

Dııııt. Dıt. Dııııt. Dıt.

Öff! Oynamıcaz dedik ya kardeşim!

 

Nasılsın?
Gönderen: Şelale

Yessssss!!! İşte bu!!!

Telefonu yatağa doğru fırlatıp odanın ortasında dans ettim bir süre. Geçtiğimiz 1-2 saat “Mesaj atsam mı atmasam mı” anksiyetesiyle geçmişti. Bu kısa mesaj ile yitip giden enerjimi tekrar topladığımı hissettim. Aslına bakarsanız bir kaç defa mesaj atma girişimim oldu ama vazgeçtim. Belki yanlış anlaşılmak istemedim, belki çekindim… Şimdi bir mesaj atmam gerekiyordu.

Bu konularda oldukça uzman olan çapkınlığın kitabını yazmış arkadaşım Tunç yan odada ona vereceğim görevden habersiz duruyordu. Hemen yanına gittim.

-Kankaaaaaam!

-Hahaha ne oldu lan? Ne istiyorsun.

-Olum aşk olsun ya! Tamam tamam vakit kaybetmemem lazım hemen söylüyorum. Bugün otobüs beklerken bir kızla tanıştım. Durakta sohbete başladık. Sonra aynı otobüse bindik laflamaya devam ettik. İnerken telefon numaralarımızı aldık. Kız mesaj attı.

-Vaaayy vaaayy vaaaayyyy… Casanova’ya bak sen.

-Olum sonra kutlarsın.

-Tamam ne istiyosun olum? Görüşmenin kalanını ben mi yapayım? Kız güzel mi?

-Yaa bi sus! Gerzekleşme! Bana nasılsın yazmış.

-İyiysen iyiyim yaz olum. Bu aşamaları kendinde geçebilirsin hehehe.

-Hay allah ya.. Olum dışarı çıkmak istiyorum ben. Kızı görmek istiyorum. Ben kesin elime yüzüme bulaştırırım. Sen bi senaryo bul çıkıp gezebileyim anladın mı?

-Haaa tamam.

Tunç bilgisayar masasının yanından bir kağıt ve kalem aldı. Sigara yaktı. “Şekerli” dedi.

-Şekerli ne?

-Şekerli olsun kahvem. İşini çözüyoruz burda. Kahve yap bana!

-Tamam allahın cezası! Hızlı ol hadi, yapıyorum.

5 dakika sonra önünde bulunan yazılarla, çiziklerle, diyagramlarla dolu kağıdı gösterip “Tamam” dedi. Kağıdı gördüğümde gülmek istedim. Herhangi bir konuda savaş alanına tepeden bakan bir kumandan titizliği ile çalışabilmesini hep takdir etmişimdir bu çocuğun. Merakımı gidermek için sordum “Ee anlat hadi”

“Şimdi bak. Sen bi yandan giyinmeye başla ben sana anlatıcam vakit kaybetmeyelim. Kot giy üstüne. Siyah değil! Açık renk değil. Koyu renk bir tişört giyiyorsun. Üzerine kot gömlek giyiyosun. Kolları kıvırıyorsun. Üstüne de üşütmeyecek bir mont giyiyorsun.”

Ben dolaptan araç gereci çıkarırken tunç peşimde kağıda baka baka dolaşıyordu. “Eee” dedim. “Devam et!”

Devamı yarın