Anne adaylarının kabusu olan düşük, tüp bebek gebelikleri ile ilgili olarak doktorlara en çok sorulan soruların başında yer alıyor.
Hamilelik döneminde özellikle en çok anne adaylarını korkutan durum düşük tehlikesidir.
Gebeliğin ilk 12 haftasında oluşan gebelik kayıpları düşük olarak adlandırılmaktadır. Genellikle kanama ve ağrı ile birlikte gerçekleşmektedir. Düşüğün pek çok türü bulunmaktadır.
Tüp Bebek Gebeliklerinde Düşük Riski Daha Yüksek Midir?
Tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerde düşük ihtimalinin doğal yolla oluşan gebeliğe oranla daha mı çok olduğu en çok sorulan sorudur. Tüp bebek tedavisi ile oluşan gebeliklerde, düşük ihtimali doğal yolla oluşan gebeliklere oranla biraz daha fazladır. Bunun sebebi de hormonsal nedenlere bağlıdır.
Tekiz bir hamilelikte doğal yolla oluşan gebelikte yalnız bir yumurta büyür, çatlar ve vücut sadece bu yumurtanın yarattığı düzeyde hormona maruz kalır. Tüp bebek yönteminde ise bir yumurta ile gebelik şansı düşük olduğu için 10 veya 15 tane yumurta büyütülmektedir. Yani bu kadar sayıda yumurta vücuda östrojen hormonu salgılamaktadır. Salgılanan bu östrojen hormonu doğal yolla oluşan gebeliğe bakarak tüp bebek tedavisinde daha fazla olmaktadır.
Vücuttaki kanamaların nedeni normalde östrojen ve progesteron hormonlarının birbirine olan dengesizliğinden kaynaklıdır. Yumurtaların sayısı arttırdığında vücutta, östrojeni karşılayacak progesteron her zaman salgılanmayabilir. Bu nedenle tüp bebek tedavisi sonrası progesteron desteğini yapılmaktadır. Progesteron hormonu desteği ile düşük ihtimali engellemiş olur. Progesteron desteği dışında, başka bir düşük nedeni yoktur.
Çoğul gebeliklerde durum biraz farklı olabilir. Bu fark da ilk 3 ayda değil, ikinci 3 aydan sonra daha çok rahmin kapasitesi dolduğu için erken doğumun söz konusu olmasındandır.
Progesteron hormonu takviye edildiği takdirde düşük ihtimali doğal yolla oluşan gebeliklerden faksızdır. Ayrıca yapılan araştırmalar sonucunda tüp bebek yolu ile oluşan gebeliklerde kesinlikle anomali riskinin fazla olmadığı da kanıtlanmıştır.
Kaynak: Jinekoloji.com