Erdem : Dur olum dur! Daha durmadım. Açmasana kapıyı hemen.
Tunç : Tamam tamam.
Erdem : Bu tez canlılığın öldürecek bir gün seni.
Arabadan indik içecek bir şeyler almak için markete girdik. Tezgahın arkasında genç bir çocuk duruyordu. “Hard Rock Cafe” tişörtü vardı üstünde. Çember sakkaları ile İŞİD militanlarına benzeyen genç garip bir şekilde dans ediyordu biz girdiğimizde. Tabi bizi görür görmez duruldu.
Çocuk : Buyrun abi.
Erdem : Bira alacaktık.
Çocuk : Ne vereyim abi.
Erdem : Şu marka. 4 tane.
Tunç : Bir şey söylücem. Fazla hızlı değil mi bu müzik bir market için.
Çocuk : Acid abi.
Tunç : Anlamadım.
Çocuk : Acid abi Acid. Tarzı bu yani. Hızlı anladın mı?
Tunç : Hmm. Bu pek Acid (Ben Asid şeklinde okumuştum) gibi de değil sanki. Ortadoğu Acid’i olmuş azcık.
Çocuk : Böyle seviyoz abi. Genciz.
Çıktık dükkandan. Böyle seviyorsa bir insan yapacak bir şey yoktur. Öyle seven öyle sever.