Pazar sabahı yağmurluydu. Yaz yağmuru. İnsanı rahatlatan, umutla besleyen bir
yağmur. Balkondan bir süre dışarıyı seyrettim. Temiz havayı bir daha hiç
çekemeyecekmişim gibi içime çektim. Garip bir mutluluk kapladı.
-Ayteek! Aaa uyanmışsın. Günaydın.
+Günaydın.
-Duygular gelecek kahvaltıya işten güçten anca vakit bulabildiler.
Duygu küçük kızım. Sessizce kafamı salladım.
-Çay demini aldı içmek ister misin?
+Evet. İsterim.
Balkon kapısının hemen yanında ki sandalyeye oturdum. Rahatsız hissettim.
Kalktım masanın başındaki sandalyeye geçtim. Ayten çayımı getirdi o sırada. Bir
sigara yaktım. Sıkıntım geçmedi. Yandaki sandalyeye geçip yerleştim. Çaydan bir
yudum aldım. Sigaradan derin bir nefes çektim. Sıkıntımı unutmak için eski günleri
düşündüm. Balkon sefalarımızı… Çocuklar, torunlar, dostlar… ne güzel
zamanlarımız geçti bu balkonda. Düşüncelerim saldığım dumanla beraber dağıldı.
Yine kapladı sıkıntı içimi. Lakin bu sefer anladım. Hiç biri değilde şu karşımda
duran sandalyeydi sıkıntımın kaynağı. Tekin beyin ısrarla oturduğu sandalye.
Aslında balkon sefalarımızda kimsenin yeri belli değildir herkes kafasına göre
oturur. Bir gece önce karşınızda oturan kişi ikinci gece yanınıza oturuverir.
Demokrat bir gelenektir bu. İşleyişini yıllarca gözettiğim bir gelenek. Gelin görün ki
Tekin bey her seferinde aynı yere oturur. Birisi yerine oturmaya görsün! Yaşca
kendinden küçük ise uygun bir dille oraya geçmek istediğini belirtir. Kendinden
büyüğüne denk geldimi ya erkenden uykusu gelir ya rahatsız hisseder, bir türlü
duramaz.
Çokca yersiz bulduğum bu tavır mana bulmanın ötesinde maddi bir gerçekliğe
dönüşmüştü sandalyede. Fazlaca anlamsız gözüken bu davranışının içtenliği ve
derinliği hayranlık uyandıran cinstendi. Varlığını; kabaca göze sokuyormuş gibi
gözüken bir adam. Yokluğu ile zarif bir bütünlük bırakabilmişti geride. Çayımdan
bir yudum daha aldım. Bu oturma düzeni konusunda lafladığımız bir vakit Tekin
beyin söylediği sözler geldi aklıma.
“Varlığını bir endişe olarak yaşıyorsa insan çekinir başkasının hayatında yer
edinmekten. Her haliyle belli eder bunu. Ne birilerine aittir, ne birileri ona. Bu
büyük bir yük Aytek.”
Yıkıntıları araladım.