İnsan laboratuvardır benim için, insana bakarak insanı anlarım ben. Herkesi incelerim. Neler yapıyorlar, nasıl yapıyorlar, neden yapıyorlar, niye öyle düşünüyorlar çok ilgimi çeker. Beynimin post-it lerine notlar alır bilincimin derinliklerine gönderirim. Bütün bu insanlar arasında incelemekten ekstra haz aldığım bir insan bulunuyor. EMİR.
Emiri Tanıyalım
Kendisi benim ev arkadaşım. Acayip bir çocuk. Tuhaf yani. Anket şirketleri ondaki potansiyelin farkına varsalar köşe olurlar. Bir çeşit “Ahtapot Paul” dur bizim EMİR. Bilinçsizce yaptığı tercihler, bilinçsizce yönlendirmeleri DOĞRUDAN ASLA ŞAŞMAZ. Gözenekleri doğruya giden yoluna ışık tutar adeta…
Ben Emiri inceledikten sonra notlar alırım. İNSANIMIZIN CİNSELLİĞE BAKIŞ AÇISI ile ilgili konuştuk diyelim. Aynı hafta bir anket yayınlanır. Anketle %99 uyumludur EMİR’in kafasındaki sonuç. “Lan” derim. “Ne şanslıyım ya. Anket Şirketi kursam TEK ADAMLA köşe olabilirim.” Bir bakıma coğrafyamızın genetik ortalamasıdır EMİR’in tartışırken takındığı hâl ve tavır. Bu açıdan çok yardımcı olur bana. Bu güzel özelliğinin yanında tuhaf davranışları da vardır. Mesela herhangi bir konuya kafayı taktığında TAMAMEN TAKAR. O konunun muhafazakarıdır artık. 5-6 aydır ekonomisini düzeltmeye takmış kafayı. Para falan biriktiriyor. Sürekli bir tasarruf halinde. Doğalgaz faturası çok gelmesin diye özen gösteriyor mesela. Yerde kar var, hava buz gibi. Bizim Emir evde tişörtle geziyor. “Hasta olucan oğlum” diyoruz. “Hayır hava sıcak değil. Sizinki psikolojik diyor.” Bizi ikna etmek için yapıyor bunu. Harika bir şey.
Geçenlerde eve geldi. Salona gayet pozlu bir giriş yapıp. Masaya yaklaştı. Bir poşet küp şekeri (bu küp şekerlerin her biri kağıt ambalaj içerisinde. Çay bahçelerinde olan şekil.) masanın üzerine atıp. Bana karizmatik bir gülüş attı. Vücudu ile “iş bitiririm. emek verdiğim şeyden sonuç beklerim. Beklediğim sonucu bizzat alırım” duruşu attı bir süre. Poşeti tutup kaldırdım hakkını yemeyeyim baya bi şeker biriktirmiş.
ULAN dedim. ÇAYCI SİNİR OLURDU ŞU POŞETİ GÖRSE. HERİF ŞEKERSİZ ÇAY İÇİYOR AMA 2 ŞEKERİ HER SEFERİNDE BİRİKTİRMİŞ.
ALTINA İMAN
Tanıştığım bir kadının ALTIN SEVDASI karşısında ŞOK oldum desem yeridir. Öyle bir sevdaki bu ABARTTIĞIMI düşünmediğiniz bir biçimde anlatamam. AMA inanmanızı istiyorum ki EN UFAK BİR ABARTI YOK.
EJDERHA HASTALIĞI olarak da bilinen ALTIN’a iman hastalığına öylesine yakalanmış ki kendisi; siyasi meseleleri bile ALTIN YÜKSELİR, DÜŞER ekseninde değerlendiriyor.
Sözcü gibi. Altının son durumunu da görebilirsiniz İDLİB meselesini de…
(birazcık abartı içerir)