Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Selam Tank Nasılsın?

Uyandığımız günün nasıl sonlanacağını

Uyandığımız günün nasıl sonlanacağını asla bilemeyiz. An muammadır. Anın muamma olduğunu bilmeme rağmen o gün olanların beni fazlası ile şaşırttığını itiraf etmek zorundayım.
Ekmek, bir kalıp beyaz peynir ve birazcık zeytin almak için erken saatlerde evden çıktım. Sokak başındaki büfeye doğru yürümeye başladım.

+Günaydın Recep Amca.
– Günaydın oğlum.
+Bir ekmek, bir kalıp beyaz peynir, birazcık da zeytin alayım.

Recep efendi yavaşça arkasını dönüp poşetimi hazırlamaya başladı. Bu sırada gazetelere doğru döndüm.
“Silahlı Kuvvetler Yönetime El Koydu” gözüm hemen tarihe kaydı. 12 Eylül 1980. Bir diğer gazeteye baktım. Hürriyet Gazetesi yıldırım baskı yayınlamıştı. “Ordu yönetime el koydu.” Kocaman yazılmış başlığın hemen yanında sıkı yönetim komutanının fotoğrafı vardı.

-Al oğlum.
+Recep Amca darbe olmuş.
– Hee. Darbe oldu.
+Allah Allah.
-Ne olacaktı ya. Birbirini yiyordu millet. İyi oldu boş ver.
+Hadi kolay gelsin.

Hızla eve doğru yürümeye başladım. Kendi kendime söyleniyordum yürürken. “Recep amca rahatlığı giyilebilir bir şey olsa keşke. Mesela bir giyim dükkanından içeri girip Pardon Recep amca rahatlığı var mı diyebilsek. Tezgahtar kız hafif buruk bir şekilde “hangi bedensiniz çünkü elimizde sadece small kaldı” dese… Düşünceler beynimde yankılanırken sokağın başından bana doğru dönen bir tank gördüm. Kendi ekseninde ürkütücü bir dönüş yapmıştı tank. Namlusu tam bana dönüktü. O an fark edemedim ama düşüncelerle boğuşurken koca yolu ortalamışım. Eminim dışarıdan darbe karşıtı bir direnişçi gibi görünüyorumdur.

Tank bana doğru gelmeye başladı. Ben istifimi bozmadan ona doğru gitmeye başladım. Bir süre sonra. Ben yavaşladım. O istifini bozmadı. O istifini bozmayınca ben tekrar hızlandım. Bu sefer o yavaşladı. Ben de istifimi bozdum. Aramızda 10-15 metre vardı. Ben ve tank.

Nasıl oldu bilmem ama aklımın kıyısına köşesine “kenara çekil be mankafa” fikri bir türlü gelmek bilmedi. Sağ elimde bulunan Cumhuriyet Gazetesini sol kolumun altına koydum. Sağ elimi yavaşça kaldırdım. Bu sırada tankın tepesinden bir asker silahını bana doğrultarak çıktı. Ağzımdan istemsizce şu kelimeler döküldü: “selam tank nasılsın?”

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech