Tuhaflaştık. Her şey tepetaklak oldu. Bir sürü kavram iç içe girdi ve siyah ile beyaz arasında yüzlerce grilik oluştu. Özgürlük ile kölelik, kabalık ile estetik kol kola bu günlerde. Kavramların insanlarda karşılığı ne kadar yüzeysel. Herhangi bir şeyi eleştirme konusunda ne kadar yeteneksiz oluverdik. Yaratılan hayali dostlara ve düşmanlara nasıl kolay kanıyoruz.
Milli olma mevzusu!
Son zamanların modası olur olmadık şeylere milli demek. Herkesin ağzında bir millilik mevzusudur gidiyor. Milli uçaklar, milli arabalar, milli birlik, milli duruş…
Bir şeyin milli olması kötü müdür? Değildir.
AMA başına milli eklediğiniz bir çok şey saçmalıktan başka bir şey değil. Siyasi atmosfer milli olma mevzusunu manipüle etmeye fazlasıyla müsait.
İsmini verip de reklam yapmak istemediğim milli sosyal medya projemiz yayına girmiş. Sözüm ona fikirlerimizi özgürce paylaşabileceğimiz bir platform olacakmış. Dış mihrakların oyunlarına gelmeyen milli bir internet sitesi.
Anasayfasına girer girmez yeni nesil muhafazakar samimiyetsizliği hissetmeye başlıyorsunuz. Yeni nesil kısmına özellikle dikkat edin. Bu kitle aslında muhafazakar falan değil. Gösterişin en afilisine sahipler. Görgüsüzlük meselesinde sınırları zorluyorlar. Lüks içinde yaşıyorlar. Soğukta mendil satan çocuğa bakıp “allah yardımcısı olsun” diye iç geçiriyorlar son model arabalarında.
Piyangodan Çıkmadılar
Sistematik bir yozlaşmanın sonucu bu kitle. Bireysel çıkarların her şeyin üstünde tutulduğu dünyanın en iğrenç dokusu bu insanlar. Özgürlüklere bakış açıları, kafalarında yarattıkları ekonomik modeller hepsi bir kandırmaca. Kendilerinden başka bir dertleri yok. Dişine kan bulaşmış bu kitleyi size güzel bir örnekle açıklamak istiyorum.
Ördeklerin nehirlerde özgürce yüzebilmelerine izin veren bir yasa çıkmış. Ördekler bu işe acayip sevinmişler. Bu işe sevinenler sadece ördekler olmamış tabi. Timsahlar da epey keyiflenmişler.