Bir Uzay Hikayesi – I

Astronot        : Merkez beni duyuyor musunuz?
Merkez          : Evet Astro seni duyuyoruz. Yine ne oldu?
Astronot        : !!!
Merkez          : Astro! Astro! Bizi duyabiliyor musun? Uzay Bilim Merkez’den Sancak Bey’e. Bize duyabiliyor musunuz?
Astronot         : Evet evet. Duyabiliyorum. Ben çok sıkıldım burda.
Merkez          : Valla gez dolaş işte. Biz de sıkılıyoruz burda. Sabahtan beri Göktürk-8’i izleyip duruyoruz.
Astronot         : Göktürk-8’i ne diye izliyorsunuz. Altı üstü uydu o! Kendi işini yapar. Gerektiğinde size bir sinyal gönderiverir “aman abiciğim düşüyor olabilirim” manasında…
Merkez          : Biz de biliyoruz dediklerini ama yani birisi arkamızdan geçer, geçerken monitöre bakar, monitöre bakınca facebook’u açık görür. Facebook’u açık görünce “iş miş yaptığınız yok” deyiverir diye..
Astronot         : …uyduyu izliyorsunuz.
Merkez          : Yaş-şa!

Telsizi kapattım. Uzay kaskımı giyip Dome’umdan çıktım. Kırmızı çölde yürümeye, yürürken de düşünmeye başladım. “Astro ne ya? Astro ne yani? Yıllarca oku, emek ver, çalış-çabala. Yüksek Lisanslar, doktora tezleri… geldiğimiz noktaya bak. Astro! Bu nasıl bir lakayıtlık ya!”

Yerdeki küçük bir taşı ayağımla oynattım. Eğildim. Avuçlarımın arasına aldım.

“Projenin adı da Uzay Fetihi! Bak bak! Projenin adına bak. Sanki savaşa gidiyoruz.”

Kafamı kaldırıp çevreme bakındım güneş birkaç saat içerisinde batacaktı. Dome’a doğru yürümeye başladım.

“Uzay Fetihi Projesi ilk açıklandığında çok heyecanlanmıştım. Gurur vari bir duygu muydu hissettiğim tam olarak bilmiyorum ama içimden bir ses sürekli olarak “bu işin altında bir iş var” diyordu. Cumhurbaşkan projeyi anlatırken “artık biz de uzaya astronot vesaire göndereceğiz” demişti.”

Dome’dan içeri girip aşamalı güvenlik prosedürlerini yerine getirdim.

“Astronot vesaire mi?” O nasıl bir laf öyle ya! Vesaire ne demek ya. Uzay a göndermek nedir ya? Cumhurbaşkanı bu konuşmayı yaptıktan sonra bir televizyon programında “Vesaire” ile ilgili tar

Konserve açıp yemeye başladım.

Komşular “uzaya gitmediler” demesin diye uzaya çıkılır mı ya? Keşke öğretmen olsaydım. Ver sırtı devlete. Yatsın paran gününde.

Boş konserve kutusunu çöpe attım.