Ne Yapmalıyız, Nasıl Olmalıyız?

Biraz da hafif görünen ama aslında önem taşıyan konulardan söz edelim.

Psikologlar insanların birbirleri hakkında ilk gördükleri birkaç saniyede karar verdiklerini söylüyorlar. Yani ilk izlenim çok önemli.

Bu kadar önemli olan bir konuya son zamanlarda pek dikkat edilmiyor. Bakımsız görünüş, saç sakal, kravatsız gömlek, ütüsüz pantolon, jeen vb.

Bana, ‘hocam sen de dünde kalmışsın’ diyebilirsiniz ama medenilik insanın dış görünüşünden başlıyor ve iç dünyasına yansıyor. Bu görünüş hippilerin protest görüntüsü değil.

Fransa’ya gittiğimde oradaki insanların şıklığı dikkatimi çekmişti. İnsanın içi açılıyor, temiz pak zevkli insanları gördükçe. Biz yıllardır ‘Küçük Amerika Olma’ öykünmesi ile önce Amerikanlaşma, şimdi de Araplaşma rahatlığını seçtik.

Yadırgadığım bir şey de çiçeği burnunda Genel Başkan Özgür Özel’in operaya kıravatsız gitmesi. Yanındakilerin de ona eşlik etmesi. Kadıköy Belediye başkanı hariç.

Atatürk’ün partisinin emanetçisi olduğunu söyleyen bir Genel Başkanın Opera gibi ağırlığı olan bir sanatı izlemeye giderken, Atatürk’ü örnek almasını beklerdim.

Moskova’da yaşadığım iki senede sanatseverlerin yoksulluklarına rağmen, Bolşoy’daki opera, bale ve tiyatroya giderken son derece şık giyindiklerine şahit oldum.

Sayın Özel’in sanatçının elini öpmesine gelince, sanata ve sanatçıya verilen değer olarak görüyor ve öyle değerlendiriyorum. Sanatçının daha önce söyledikleri, o anda konu dışı. Nitekim Özel de dik duruşuyla, bu konuda gerekli açıklamayı yaptı.

Öte yandan Şivan Perver ve diğer Kürt liderlerle fotoğraf çektiren, onlarla konuşup görüşen pazarlık edenler dururken, gerçek bir sanatçının elini öpmek hiç kalır.

Televizyonlarda konuşmaya çıkan resmi görevlilerin bir kısmı da kıravatsız hatta pejmürde durumda. Bu izleyiciye olumsuz örnek olduğu kadar, saygısızlık izlenimi yaratabilir.

Okullarda öğretmenlerin hali de zaten içler acısı. Hiç değilse öğretmenler gününde kirli sakallarını kesip kıravatlarını taksalar, öğrencilerine örnek olsalar, gerçek anlamda, Atatürk’ün öğretmeni olsalar nasıl olurdu acaba?