Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Depremin Sorumlusu Eğitimdir!

Milli Eğitim Bakanı Mahmut

Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, yıkım yaşanan 10 ilde 1 Mart’a kadar eğitime ara verildiğini, 71 ilde ise 20 Şubat’ta okulların açılacağını duyurdu.

10 ilde eğitime devam edilip edilmeyeceğine de, 1 Mart’ta yeniden karar verilecek.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ise üniversitelerin uzaktan eğitime geçeceğini, yurtlara depremzedelerin yerleştirileceğini açıkladı.

Öğrenci yurtlarının kapasitesi 800.000 bin iken, bunlar hangi depremzedeye yetecek, hangi yaraya ilaç olacak? Buna rağmen, yurtlardaki öğrenciler gece yarısı odalarından çıkartıldı. Bu, astarı yüzünden pahalı olacak sözde bir çözüm. Bir sorun çözülürken, başka bir sorun çıkartılıyor.

Kimi yurtlara ise Suriyeliler yerleştirildi. Sosyal medyada yurtlara yerleştirmede, önceliğin Suriyeli sığınmacılara verildiğine ilişkin videolar var.

Anlaşılan depremde yaşanan yıkımın sorumlusunun eğitim olduğu sonucuna varılarak, gençlerimiz cezalandırılıyor!

Zaten pandemi sürecinde eğitime fiilen ara verilmişti, şimdi yeniden kesinti yaşanacak. Uzaktan eğitimin sakıncalarını salgın döneminde gördük. Yetmedi mi?

İlk ve ortaöğretim başta olmak üzere her düzeyde örgün eğitim hayati önem taşır.

Siz çocukları okullardan alıp ekranlara hapsederseniz, zaten sorunlu olan eğitim kalitesini iyice düşürürsünüz.

Ayrıca eğitim kurumları sadece eğitim verilen yerler değil, öğrencilerin yaşıtlarıyla birlikte zaman geçirdikleri yaşam alanlarıdır. Başka yerde olmayan imkanlarla gençler, buralarda kültürlenirler, yeteneklerini keşfederler. Yeni fikirler ve dünyalar tanırlar.

Akranlarıyla bir arada olarak birbirleriyle iletişim kurarlar, etkileşim içinde olurlar, nasıl bir gelecek kuracaklarına karar verirler. Özellikle deprem gibi sıkıntılı zamanlarda, onları psikolojik travma yaşamış aileleri yerine, arkadaşlarının yanına göndermek bir çeşit psikolojik terapi işlevi görür.

Gençlerimizin, Pandemi üzerine bir yıllarını daha heba edemezsiniz. Onların kaynaşması, birlikte acılarını paylaşarak azaltması, birilerini endişeye mi sürüklüyor acaba?

Aslında bizi yıkıma götüren tam da bu yaklaşımdır. Eğitime önem vermez, bilimi göz ardı eder ve sadece rant odaklı düşünürseniz, sonunda beton yığınlarının altında kalırsınız.

Yapılması gereken tek bir şey var.

Her şart altında eğitime devam etmek, bilimi rehber edinmek, bilim dışı yöntem ve uygulamaları yönetim anlayışından uzaklaştırmak. Sisteme ve kurala önem vermek.

Böyle yaptığımızda hiçbir sarsıntının bizi yıkamayacağını göreceksiniz.

Prof. Dr. Esergül Balcı

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech