Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Müridin Göğüsleri ve Taliban’ın Kararı

Kadınların okula gitmesini yasaklayan

Kadınların okula gitmesini yasaklayan Taliban, verdiği kararı “Kadın erkeğin çiftliğidir ve ona eğitim değil, erkeğin hizmeti farzdır” şeklinde açıkladı. Kadınlar anında protestoya başladı. Ama çok geç! Biraz geçmişe giderek bu kafanın değişmediğini ve neler yaptığını görelim.

23 Aralık 1930’da Menemen olayında Devrim Şehidi Kubilay’ın başını kesenler de aynı düşüncedeydi. Tarikatlar 1925’te resmen kapatıldığı halde elebaşlarından Balıkesir’deki bir tekkenin Şeyhi olan Tevfik Hoca, işlerini gizliden yürütüyordu. Tevfik’in hizmetinde Benli Fatma adında bir çöpçatanı bile vardı.

Olaydan sonra 9’u kadın 25 kişi tutuklanıp Menemen’e getirildi. Bunlar arasında 23 yaşında Akhisarlı Necla Hanım da bulunuyordu. Necla Hanım kocasından boşanıp dul kalmıştı. Benli Fatma, Necla Hanım’a koca bulması için onu Şeyhine götürdü.

Kimsenin anlamadığı ayetleri üfürükçü hocalar üç köşeli muskalara yazarken, Tevfik doğrudan kadının göğsüne ve bacaklarına yazardı. Necla Hanım’a da aynı işlemi yaparak, iki ayet yazdı. Bir hafta sonra Necla Hanım kontrol için gelince Tevfik Hoca, yanlış ayetleri yazdığını ve silinmesi gerektiğini söyledi. Ama bunu yalayarak yapması gerekiyordu.

Necla Hanım bütün bunları Menemen’deki mahkemede tek tek anlattı.

Divanı harp savcısı bu anlatılan şeylerin doğru olup olmadığını Tevfik Hoca’ya sorduğunda; Hoca “Ben yalnız Necla Hanım’ın göğsüne yazmadım Paşa hazretleri. Onun gibi daha pek çok kadın bana başvurup göğüslerine ayet yazdırdılar” diyerek olayı doğruladı.

Bu olay bana İsmail Saymaz’ın, günümüzdeki tarikatlara ayna tutan “Şehvetiye Tarikatı” kitabını anımsattı. Yani değişen bir şey yok!

Mustafa Fehmi Kubilay benim gibi eğitimci bir meslektaşımdı. Yoksul köylü çocuklarını eğitmek, onları aydınlatmak için çıktığı yolda şehit edildi ve aydınlanmanın sembolü oldu.

O’nun başını kesenler ise dini kullanarak kadınları köleleştirmek isteyen bir zihniyetin temsilcileri olarak yaşamaya devam ediyorlar.

Taliban’ın kararının “Menemen Olayı”nın yıldönümüne denk gelmesi ise acı ama gerçek bir tesadüf.

Türkiye artık bir yol ayrımında ve geç olmadan karar vermek zorundayız: Taliban zihniyetinin yolundan mı gideceğiz, yoksa Mustafa Kemal Atatürk’ün Cumhuriyet aydınlanmasına sahip çıkıp, onu mu takip edeceğiz?

Unutmayın ki; tarihin tekerleği hiçbir zaman geriye doğru dönmez.

 

 

Tüm Hakları Saklıdır. | Renowtech