Ramazan ayının gelmesiyle beslenme düzenimiz tamamen değişmektedir, az ve sık beslenme ile bir öğünde eksik aldığımız besin öğesini diğer öğünlerle alabiliyorken bu ayda sınırlı sayıda öğün nedeniyle beslenmemiz daha önemli yere sahip olmalıdır. Bugün, ramazan ayında daha enerjik ve gün içerisinde verimli olabilmemiz için beslenme konusunda dikkat etmemiz gerekenleri konuşalım.
Öncelikle sağlıklı beslenme açısından günlük en az 2 ana öğün, oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu sebeple tek öğün yani yalnızca iftar öğünüyle beslenmeyi alışkanlık haline getirmemeliyiz. Tek öğün beslenme, tansiyon ve kan şekeri dalgalanmalarına, mide ve bağırsak sorunlarına neden olmaktadır. Sahur, iftar ve bir ara öğün ile öğünlerimizi bölerek bu tür sorunları engelleyebilir, uzun süren açlık sonrası iştah kontrolümüzü sağlayabiliriz. Öğün sayısının 2 öğünün altında olması tüm besin öğeleri açısından yetersizliğe de sebep olabilmektedir. Yetersiz beslenme metabolizmayı bozan ve hızını düşüren bir durumdur. Sahur öğünü ile açlık sürenizi kısaltıp yeterli ve dengeli beslenerek metabolizma sağlığınızı korumaya katkıda bulunabilirsiniz.
Sahur öğününde, gün içerisinde su içme isteği uyandıracak aşırı tuzlu ve baharatlı yiyeceklerden uzak durulmalıdır. Bedenimiz, uzun süreli susuzluk durumu yaşayacağı için bu durum günlük hayatımızı olumsuz etkileyecektir. Bu öğünde sağlıklı protein kaynaklarından yumurta ve peyniri içeren dengeli bir kahvaltı tarzında tercih edebileceğiniz gibi çorba ve hafif sebze yemekleri ile ihtiyaca bağlı sağlıklı karbonhidrat kaynakları da tüketebilirsiniz.
İftarda tüm besin öğelerini içeren bir öğün tercih etmek bu ayı daha sağlıklı geçirmenize yardımcı olacaktır. Bu öğünde çorba tükettikten sonra kısa bir ara verip diğer yemeklere geçmeniz, hızlı besin tüketimi sonucu oluşacak mide problemleri açısından risk oluşturabilmektedir.
Tatlı grubu Ramazan ayı beslenmenizde yer alacaksa tercihinizin sütlü ve hafif tatlılardan ve meyvelerden yana olmasına kilo kontrolünüz açısından özellikle dikkat ediniz. Tatlı tüketiminizi iftardan hemen sonra değil bir kaç saat sonrası ara öğün olarak tercih edilmelidir.
İftar ile sahur arası su tüketimini ihmal etmeyiniz. En az 2 litre su tüketimine dikkat ediniz. Su tüketimini azalttığı için iftar sonrası çay ve kahve tüketiminiz sınırlandırınız. Hem zamanın kısıtlı olması hem de çoğu zaman su içme isteği olmaması nedeniyle suyunuzu aromalandırabilirsiniz. Sevdiğiniz meyveler ve sebzeler, suyu sizin için daha içilebilir hale getirecektir.
Yetersiz su tüketimi kabızlık, baş ağrısı, halsizlik ve kilo alımıyla doğru orantıda artış gösterir. Mineral kaybını engellemek adına tansiyon sorununuz yoksa, su ile birlikte maden suyu da tüketebilirsiniz. Bu ayda yaşanan bir diğer sorun ise hareketsizliğe bağlı sorunlardır. Hareketsizlik de kabızlık, ödem ve kilo alımının başlıca nedenlerindendir. İftar sonrası yarım saat yürüyüş bu ayı sağlık açısından daha rahat geçirmenize yardımcı olacaktır. Sağlıklı beslenmenin şartlarından biri doğru pişirme yöntemleriyle yemek hazırlamaktır. Ramazan’da hazımsızlık yaşamamak adına yemeklerinizi ızgara, buğulama, haşlama ve fırınlama yöntemleriyle pişirmek doğru tercih olacaktır.
Hayırlı ramazanlar diliyorum, haftaya görüşmek üzere…