Gitgide yaşlanan bir toplumu oluşturuyoruz ve bu durum kişinin yaşam kalitesini düşüren osteoporozu yani kemik erimesini beraberinde getiriyor. Osteoporoz, kadınlarda menopoz sonrası artmakla birlikte 70 yaş üzeri her 3 kadından 1’i osteoporoz tanısı alırken aynı yaştaki erkekte bu oran 9’da 1 olarak karşımıza çıkıyor.
Kemik sağlığı için yeterli ve dengeli beslenme, yeterli kalsiyum, fosfor, magnezyum alımı, fiziksel aktivite ve uyku düzeni bir bütün olarak sağlanmalıdır. Düşük kalorili ve dengesiz diyetler hızlı kilo kaybını sağlamakla birlikte kemik yoğunluğu azaltıp genel sağlık durumunu da bozucu etki göstermektedir. Aşırı tuz tüketimi idrar ile kalsiyum atımına neden olarak kemik sağlığı için olumsuz etki oluşturmakta, bununla birlikte D vitamininin yetersiz alınması durumunda kalsiyumun kandan kemiklerde kullanılabilir hale geçişi olmamaktadır. Bu nedenle sağlıklı kemik yapısına ulaşmak çocukluk, ergenlik ve yetişkinlik dönemlerinde alınan yeterli D vitaminiyle mümkün olmaktadır. Balık, yumurta sarısı ve süt ile sınırlı miktarlarda alınabilen D vitaminin asıl kaynağını güneş ışınları oluşturmaktadır. Özellikle içinde bulunduğumuz kış dönemlerinde sıklıkla D vitamini eksiliğiyle karşılaştığımızı söylemek yanlış olmaz. Bu dönemlerde D vitamini kaynağı olan güneşten yeterli düzeyde faydalanamadığımızdan mutlaka dışarıdan takviye olarak D vitamini tercih etmenizi öneriyoruz.
Tabii ki kemik sağlığının en önemli mineralleri olan kalsiyum ve fosfordan bahsetmek istiyorum. Emilim açısından birbirini etkileyen bu minerallerin optimum seviyede emilebilmesi için birbirleriyle belirli oranlarda bulunması gerekir. Bu konuda ideal oranı sağlayan besin grubu süt ürünleridir. Mutlaka beslenmemizde belirli miktarlarda süt grubu bulunmalıdır. Özellikle vegan gruplar içinse badem sütü kalsiyum açısından oldukça uygun bir kaynaktır. Bunlar dışında susam, yağlı tohumlar ve koyu yeşil yapraklı sebzeler de iyi seviyelerde kalsiyum içerir. Kalsiyum eksikliği özellikle gebelik döneminde bebeğin kemik oluşumu için gereken kalsiyumu anneden almasıyla annede diş çürümesi veya dökülmesiyle görülen bir durumdur. Gebelik öncesinde anne, mutlaka kalsiyum seviyelerini arttırmak için önerilen kaynakları beslenmesine eklemeli veya preparat şeklinde vücuduna almalıdır.
Kemik mineral yoğunluğunda aktif rol alan magnezyumu da göz ardı etmemek gerekir. Magnezyum kalsiyumun böbreklerden geri emilip vücutta kullanımını arttırıcı rol üstlenir. Magnezyum kaynaklarına tam tahıllar, baklagiller, sert kabuklu kuru yemişler, yumurta ve kırmızı et örnek verilebilir. Aşırı alkol ve kafeininin de kemik sağlığı üzerinde olumsuz etkiye sahip olduğunu söyleyebiliriz.
Beslenmenin yalnızca zayıflamak ya da kilo almak için önemli olduğunu düşünmek yanlış olur. Beslenme kişinin bütünsel anlamda iyiliği için önemlidir. Sizi ayakta tutan kemiklerinizin sağlığını ihmal etmemeniz dileğiyle. Sağlıkla kalın…