Oyunların oluşumunda iklimin, kültürün, cinsiyetin ve yaşın etkisi büyüktür.
Belirli bir kültürdeki çocuklar, çoğu oyunu bir önceki kuşaktan taklit yoluyla öğrenirler. Oyunda kültür faktörü egemendir. Örneğin, amerikan ve japon çocukları üzerinde yapılan araştırmada grup oyunları daha çok sevildiği ortaya konmuştur. Yine amerikalı çocuklar dramatik oyunlardan hoşlanırken, japon çocuklarının ilgili oldukları saplanmıştır.
Oyun türünün seçiminde mevsim ve iklim koşullarınında etkisi büyüktür. Hareketli oyun ve sporu içeren oyun türleri serin mevsimlerde, daha az enerjiyi gerektiren spor ve oyun türleri ise sıcak mevsimlerde sevilir.
Cinsiyet, oyun seçiminde başka etkendir. Çocuklar üzerinde yapılan araştırmalarda oyun türlerine örnek olarak cinsiyete göre şu şekilde ayrılmıştır.
Kızlar; ip atlamak, evcilik, seksek, ebecilik, yakar top,
Erkekler; Futbol, koşmaca, misket, araba oyunları,
Oyun, çocuğun gerçek dünyayla hayal dünyası arasındaki bir köprüdür. Oyun faaliyeti tek başına ele alındığında, tüm gelişime koşut olarak, oyunda belirgin bir evrim görülür. Oyundaki bu gelişimi özetlemek gerekirse:
Tek başına oynanan oyun
Paralel oyun
Başka bir oyunu izleme
Birlikte oynanan oyun
İşbirliğine dayanan oyun
Tek başına oynanan oyun; başlangıçta çocuklar için mümkün olan tek oyun türü. bu oyunu tek yönetir ve arkadaşları ile oynamazlar. Oyuncaklarla baş başa kalmayı isterler. Başka oyunu izlemek; çocuk sözlü diyolog kurmadan diğer çocukları izlemesidir. Pareler oyun; aynı oyun malzemeleri kullanmalarına rağmen bağımsız sürdürmektir. İşbirliğine dayalı ise; Temel amaç, topluca organize olarak belirli bir sonuca varmaktır. Bu amaca varmak için çocuklar bir arada örgütlenirler. Oyun ile zihin yakın bir ilişki vardır.