Kapıcı : Pişt pişt.
Tunç : Bana mı seslendiniz?
Kapıcı : Heee.
Tunç : Ne vardı?
Kapıcı : Şimdi. Tunç bey. Şöyle. Komşular biraz rahatsız oluyor anladığım kadarıyla sizin evden gelen seslerden.
Tunç : Ne seslerinden rahatsız oluyorlarmış komşular?
Kapıcı : Ya şimdi tabi genç adamsınız, verimli zamanlarınız tabi. Gençken biz de öyleydik. Ben var ya uuuuuf. Neler neler ya bir boşluğumda anlatırım sizi. Muhabbet olur.
Tunç : Soruma cevap alamadım. Kim, neyden rahatsız oluyormuş?
Kapıcı : Sesler işte Tunç bey, yani muhtemelen sevişme sesidir af-buyrun.
Tunç : Ee onlara neymiş? Ya ne terbiyesiz insanlar var bu apartmanda! Hayır sen ne cüretle gelip bana bunları söyleyebiliyorsun?
Kapıcı : Ben elçiyim Tunç bey bana ne diye kızıyorsunuz? Hayır ben söyledim zaten. Bunlar genç dedim. Nihayetinde sen yakışıklı adamsın, Talaş yengemiz de gayet hoş bir kadın yani, gerek giyim tarzı olsun, gerek mimikler bakımından yani.
Tunç : Sus lan! Başlatma mimiğine. Sanane Talaş’ın mimiğinden.
Talaş : Aşkım daha gitmedin mi sen? Günaydın Hasan bey.
Kapıcı : Günaydın. Talaş hanım. Gününüz güzel olsun.
Tunç : Talaşcım Hasan bey senin mimiklerini çok beğeniyormuş.
Talaş : Teşekkür ederim Hasan bey.
Tunç : Kafayı yicem! Hasan sen bi ikile bakalım şurdan, senle sonra görüşcez. Talaş arabaya geç sen de…
***
Talaş : Tunç. Bir dakika! Arabayı çalıştırmadan bana ne olup bittiğini anlatır mısın?
Tunç : Ya sen ne diye teşekkür ediyorsun bu Hasan salağına?
Talaş : Aa. aa. a. Adam iltifat etti ne var bunda.
Tunç : Ya ne iltifatı! Bel altı duygular onlar. İltifat olsa anlarız değil mi?
Talaş : Ben öyle hissetmedim. Hissetsem cevabını verirdim zaten.
***
Talaş : Sen ne konuşuyodun ki zaten Kapıcıyla o kadar. Madem geriliyorsun geç git yanından.
Tunç : Öyleydi zaten. O beni durdurdu. Çok ses yapıyormuşuz!
Talaş : Ne sesi?
Tunç : Sevişme sesidir herhalde. Ne sesi yapcaz. O da ne kadar rahatsız edici olabilir ki?
Talaş : Hmm. Dikkat edelim biraz. Bunda gerilecek bir şey yok.
Tunç : Öff iyi.