İzmir, Seferihisar açıklarında meydana gelen 6.6 lık deprem ve yıkıcılığı ile ilgili bir şeyler yazmak istiyorum bugün.
Depremi; biz de Çanakkale’de hissettik. 20-25 saniye kadar, böyle derler ya hani inceden inceden, sallandık. Ben de hayatımda ilk defa bu kadar uzun süren bir deprem deneyimlemiş oldum. Tabi sonra deprem ve -daha önemlisi- deprem sonrası üzerine düşünmeye başladım.
Sokaklar Çok Dar
Çanakkale’nin Merkezinde çalışan ve yaşayan bir sürü insan var. Merkezin nüfusu geceleyin muhtemelen yarı-yarıya düşüyordur.
Olası bir şiddetli depremde hepimiz sokaklara koşacağız. Gerçi merkez üssünün Çanakkale olması gerekmiyor bugün bile herkes sokağa çıktı. İnsanın canı kıymetlidir çünkü atar kendini hemen sokağa. Bugünün avantajı şuydu: Depremin şiddeti, kaos için gereken asgari şartları karşılamıyordu. O yüzden deyim yerindeyse aheste aheste çıktı insanlar yollara.
Deprem güçlü olsaydı eğer. Yürürken sokakta insanlar; sağlı sollu çatırdamaları hatta ve hatta yıkımları gözlemleseydi işte o zaman işler sarpa sarmaya başlardı. Bu daracık sokaklardan çıkmaya çalışırken bir çoğumuz ölürdük muhtemelen.
Bu dar sokak meselesi nasıl çözülür bilemiyorum ama ülke genelinde şu işe bir el atılsın istiyorum. Hatta mümkünse topyekün dönüştürelim şehir yapılanmalarımızı. Geniş, ferah sokaklarda yürümek bizim de hakkımız diye düşünüyorum.
Sokaklar Geniş Olsa Olabilecekler
- Daha fazla gökyüzü göreceğimiz için üzerimizde hissettiğimiz “günlük stresler” daha hafif olacaktır.
- Omuz attın kavgaları komple biter.
- Ferahlığı ve özgürlüğü hissini iliklerimize kadar hissederiz.