Yaşamın -şaşırtıcı bir şekilde- cömertlik sergileyebildiği çok az mesele vardır. Bu çok az mesele arasından; öne sıyrılmayı kolayca başarabilmiş bir tanesi çokça ilgimi çekiyor.
Acıdır ama çoğumuz için şartlar oldukça zordur. Bir öğrenci için hem okuyup hem çalışmak zordur, anne baba iseniz çocuk yetiştirmek zordur, işçi iseniz kötü şartlarda çalışmak zordur… Uzar gider!
Bu çok zor şartlara uyum sağlama konusunda oldukça başarılıyızdır fakat burada gösterdiğimiz uyum; evrimde sıkça rastladığımız çevreye ve şartlara uyum sağlamaktan farklıdır. Buradaki mesele daha çok şartları benimsemek, elimizden kayıp giden hayatı izlemek olarak gelmiştir bana. Bu yüzdendir ki bazı durumlarda şartların zorlaşmasını mevcut halin idamesinden daha çok isterim.
İnsan içinde bulunduğu durumdan haklı gerekçeler ile memnuniyetsizlik duyuyor ise şartlar zorlaşmıştır diyebiliriz. Size “maymun iştahlısın”, “haline şükret” diyenlere kulak asmayın sakın bu sözler nasihatten ziyade toplumun denetleyici dürtüsünün sonucudur. Peki ne yapmalı? Şartların zor olduğunu düşünüyorsanız, en kötü şartın mevcut şart olduğu konusunda düşünmenizi öneririm. Bu tatbik ettiğiniz şarttır. Bu sebeple size sıkıntı verir. Afrika’da aç yaşayan çocukları bilmenize rağmen şartlardan rahatsız olmanızın sebebi muhtemelen budur. Hayatı anlatıcının gözünden görmenin lanetimi dersiniz, insan doğasının bencilliğimi dersiniz bilemem vardır ama böyle bir şey.
Alıp başınızı gitmek, neticesinde kişi başına düşen milli gelirin daha yüksek olduğu bir ülkede çalışmak gibi çözümlerin şartların şiddetini birazcık azalttığını anlayabilirim şartları gerçekten düzeltecek şeyin bu olmadığını ise anlayabileceğinizi düşünüyorum.
Şartlar zorsa mevcut durumdan çıkın! Gidin gitmesine ama aklı havada bir maceracı gibi gitmeyin… Geri dönün bir gün, keşfettiklerinizi anlatın insanlara ancak bu şekilde kaşif olabilirsiniz.
Kaşif olma derdiniz yoksa bunu da anlayabilirim ama bir yere kadar. Bir gün çocuğunuz olursa bunu anlayamam. Kaşif olmayı bir çeşit hadsizlik olarak gördüğünüz yıllarınıza çocuğunuz olduğu günden itibaren “sürgünde geçen yıllarım” diyebilirsiniz. Dikkat ediniz.