Yepyeni Bir Ben

İlginç bir soru ile yapmak istiyorum girizgahı.

Geçmiş bir zamana geri dönebilme şansınız olsa. Ne zamana dönerdiniz?

Sorumuzun bazı “olmazsa olmazları” var. Onları da belirtmek istiyorum.

Bir: Doğduğunuz andan daha geriye gidemezsiniz.
İki: Döndüğünüz andaki siz olarak dönersiniz. Yani kendinizi dışardan izleyemezsiniz. Sizin zamanınız geri sarılacak.
Üç: Şu andan o zamana sadece bir cümle götürebilirsiniz. Yani mevcut deneyimlerinizi eski size aktarma hayalleriniz ancak tek bir cümle ile sınırlandırılmış.

***

Bu soru yepyeni bir “sen” fırsatı gibi tınıyor. Bu açıdan, sanırım, bir çok insan geriye dönmek isterdi. Tesadüflerin hayatı şekillendirmede etkisi olduğunu düşünen bir insan olarak aynı hayatı yaşayabileceğimizi düşünmüyorum fakat çok da farklı olmayabilir. Bu açıdan tek bir cümle sınırlaması gibi bir kural koymaya karar verdim. Peki 14 yaşımdaki kendime söyleyebileceğim tek cümle ne olabilirdi?

Asi ve laf dinlemezdim
O zamanlar asi ve laf dinlemez bir tiptim. Muhtemelen pek etkisi olmazdı söyleyeceğim şeyin. Yani genel olarak laf dinlemez bir tiptim. Tamamı ile değildim. Bazen, bazı anlarda, bazı duygu durumlarında bütün o “dediğim dedik” tribimi rafa kaldırıp acayip empati yapardım. Öyle bir ana denk gelirse muhtemelen dinlerdim kendimi. 

Tek cümle fazla yoğun olacağı için anlamakta zorlanabilirdim. O açıdan; kendime, anlam yoğunluğuna gömülmemiş bir cümle/ soru ile gitmenin daha mantıklı olabileceğini düşünüyorum. Yaşıyor musun? Ölüyor musun?

***

Bazı insanlar alakasız zamanlarda ölür. Şaka yapmıyorum! Gerçekten olur bu.

Bir komşumuz vardı mesela. İhsan amca. Adam 94 senesinde öldü. 

Geçen yaz gerçekleştirdiğim Antalya ziyaretimde kendisine denk geldim tekrar. Nasılsın İhsan amca ile başlayan muhabbetimiz; 1994 senesinin Şubat ayında Ölen İhsan amcanın anlatıları ile zenginleşti.

Şaşırıyorum tabi. Sanki 25 sene geçmemiş gibi aradan. Hala o zamanları konuşuyor. Geçmişte kalmış kafası. Zaman dedikleri şu denize çapasını atmış 1994 senesinin Şubat ayında…