Amerika’da devam eden gösterilerin ateşi Fransa’ya da sıçradı gibi gözüküyor. Paris adliye binası önünde 20.000 kişi toplanmış.
Gözüme Batanlar
Amerika’daki gösterilerde kendilerine barışçıl diyen bir grup da bulunuyor. Bu gruplar şiddet eğilimli göstericileri durdurmaya da çalışıyorlar.
“Black lives matter” (Siyahiler vardır) sloganı genel olarak gösterilerin en çok göze batan sloganı. Gösteriler ırkçılık üzerinden şekilleniyor. Göstericiler ile karşı karşıya gelen siyahi polisler bile var…
Polisler ile ilgili negatif pankartlar bir hayli sık. Polislere deyim yerindeyse nefret kusuyor Amerikalılar. Tabi bu nefretin sebeplerini anlamakta zorlanmıyorum polis çoğu zaman TRUMP’ın polisi gibi davranıyor. Gerçi Miami polisi göstericilerin önünde diz çöküp özür dilemiş…
TRUMP beyin işi biraz yokuşa sürdüğünü düşünüyorum. Bu insanlar ne diyor, ne istiyor diye düşüneceğine orduyu devreye sokarım, öyle yaparım böyle yaparım diye takılıyor. Sinir bozucu despotizmin itici örneklerinden birisi kendisi.
Gezi Direniş’i boyunca önüne gelene “çapulcular, vatan hainleri” diye söylenenler bugünlerde Amerika’daki gösterileri destekliyorlar NE ACAYİP!
Bütün bu olana bitene bakına kendime sormadan edemiyorum.
Kendimce çıkardığım sonuçlar şu şekilde:
Amerika’da da dünyanın geri kalanında da Devletimiz, Milletimiz edebiyatı yapanlar o devlete o millete en çok zarar verenler oluyor. Bu yozlaşma insanlar tarafından görülmek zorunda.
Yarım akıllı despot yöneticiler, kötü politikaları ile kitleleri sokağa çıkmaya zorluyorlar. İnsanların sinirini hoplatıyorlar.
Umarım gezegenimiz daha iyi günlere gebedir.