Pazar günü tatilimi sevdiğim dostlarımla geyikli yakınlarında bir piknik alanında geçirdim. Uzun süredir doğadan uzak kalmam dolayısı ile olsa gerek her yaprak kımıldadığında “aaaaa” diye tepkiledim. Piknik alanı ve orman ile ilgili bazı izlenimlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Küçük Bir Sitem
Orman ile ilgili insanların en çok söylediği söz “bakir” orman olması. Sene 2020 olmuş bakir, bakire, bekaret gibi konuların konuşulması ne kadar ayıp. Mevzu bahis orman bile olsa hoş değil.
Doğanın Kalbi
Küçük bir orman gezintisi yapmaya karar verip ormanın derinliklerine yürümeye başladık dostlarla. Bir sürü pet şişe gördüm. Doğaya bir kere daha hayran oldum. Mükemmel işçilik. Doğa anamız çalışıyor.
Gezegene İzmarit Atmaktan Vazgeçin
Sigara sağlığa zararlıdır. Biliyorum bir çoğunuz içiyorsunuz ama balta girmemiş ormana izmarit atmayın be kardeşim. Tamam hadi kordona falan atıyorsunuz. Belediyemiz bir sonraki seçimde rakipleri tarafından kullanılmasın diye topluyor falan ama orası orman ya. Orman! Yanabilir. Ayrıca gittiğimiz bölge Ezine belediyesine bağlıymış. Biraz sapa kalmasından olsa gerek Ezine Belediyesi oralara pek uğramamış. Kim bilir belki de belediyenin haberi yoktur kendi sınırlarından. Sonuç olarak gezegenimiz kocaman bir kültablası gibi gözükmeden. İzmarit ve çöp atmayı bırakınız.
Köylü Milletin Efendisidir
Kumburun mevkine doğru arabamız ile şehir içi asgari hız sınırlarına uyarak asgari sürat giderken market ihtiyacımız dolayısı ile bir köy meydanında durduk. Ben köylerde ne yapacağımı bir türlü bilemem. Sanki böyle kolumdan tutup bir eve zorla sokulacakmışım ve o evde ev yapımı yoğurt, ekmeğe boğulacakmışım gibi hissederim. Bu huyumu iyi bildiğimden arabadan çok uzaklaşmadım. Sağa sola bakındım. Atatürk büstü çarptı gözüme. Hemen altında da “Köylü Milletin Efendisidir” yazıyordu. Büstün sağına ve soluna sandalyeler atıp oturan 6-7 kişilik bir grup gördüm. Köyden olduklarını düşündüm bu kişilerin. Ata’yı arkalarına almış gibi görünüyorlardı. Çok sempatik buldum kendilerini.
Küçük Bir Parantez
Fazıl Say beyefendiyi sosyal medya üzerinden takip ediyorum. Geçenlerde sabaha kadar piyano çaldığını, komşularına rahatsızlık verdiyse özür dilediğini yazmış. Bir an düşündüm de Fazıl beyin komşusu olmak baya keyifli olurmuş. Sanatçıyı doğal ortamında izleyebilmek büyük keyif olurdu.