Böğür dedikleri bir yer vardır bilirsiniz. İnsanın göğüs kafesine referans olarak kullanırlar genelde. Fiziksel bir referans olmanın yanı sıra duygusal bir referansı da vardır ama ben bugün sizlere fiziksel kısmından bahsedeceğim. Böğrüme hızla gelen tekmeyi anlatmadan önce tekmenin geldiği tarafa bir ışık tutmak isterim.
Zekiye Teyze ve Garip Ailesi
Alt komşumuz Zekiye teyze ve ailesinden bahsetmek istiyorum size. Neden Zekiye teyzeyi başa yazdığımı size şöyle anlatayım. O AİLEDE ONUN BORUSU ÖTER DE ONDAN. Zekiye teyzenin 4 adet çocuğu vardı. Mehmet abi, Çağdaş abi, Bahar abla ve Emine abla. Laf aramızda Bahar ablanın çok güzel olduğunu düşünürdüm küçükken. O da beni çok severdi zaten. Neyse efendim. Hüseyin amcayla beraber (zekiye teyzenin eşi) tam kişilerdi. Hepsi birbirinden ilginç tam 6 kişi. Sanki 90 lar dizini birinci elden izlemişim gibi hissederim bu aileyi düşündükçe. Çok uzatmadan sizlere aile fertlerini tanıtmak istiyorum.
Sırayla Gidelim
Mehmet Abi: Mehmet abi karateciydi. Gerçekten. Şaka yapmıyorum. Baya baya kuşaklı falan karateciydi. Sıdıkanın abisi gibi bir şey anlayacağınız. Bana çekirge derdi. Çocukların en büyüğüydü.
Çağdaş Abi: Gördüğüm en matrak insan Çağdaş abi olabilir diye düşünüyorum bazen. sene 1996 PRANK kavramının altı dolu değil. Youtube denen bir platformu bırakın bizim gettoda atarisi olan ev bile doğru dürüst yok. ÇAĞDAŞ ABİ O ZAMANLAR BU PRANK İŞİNİ YAPIYORDU. Youtube yokken youtuber’dı adam anlayacağınız. Yalnız şimdikiler gibi değildi çok seviyeli bir youtuber’dı.
Bahar Abla: Bahar abla ailenin ineğiydi. Aralarında en normal olandı. Çok komik bir kız olduğunu hatırlıyorum. Çok güzel bir kız olduğunu hatırlıyorum. Beni çok severdi. Ben de kendisini çok severdim. Bütün o durağanlığına rağmen bazen kahkahayı patlatırdı. O anlara bayılırdık.
Emine Abla: Taklitte kalite. Emine abla için ancak bunu söyleyebilirim. Çok mükemmel bir taklit yeteneği vardı. Her fırsatta mahallenin çocuklarını karşısına alır taklitler yapardı. Bir çeşit getto tiyatrosu sergiliyordu bize anlayacağınız.
Hüseyin Amca: Hüseyin amca çok sessiz bir insandı. Öyle bağırıp çağıran, insanları kıran falan bir adam değildi. Zekiye teyze gibi bir baskın karakterin yanında mı böyle oldu yoksa hep mi böyleydi bilmiyorum ama sadece vardı kendisi. Zararsız ve iyi bir insan olarak vardı.
Zekiye Teyze: İşte assolistimiz. Zekiye teyze çok sıradışı bir insandı. Medyumdu. Ciddiyim. Fal falan bakardı insanlara. Çok matrak bir kadındı. Ailenin Hüseyin amca dışındaki her üyesi matraktı zaten. Yalnız ZEKİYE teyze ve ÇAĞDAŞ abi biraz deliydiler sanki. Şaşırtıyolardı çünkü. Öngöremiyordu kimse onları. Zekiye teyze insanları çok severdi. Bize öyle içten sarılırdı ki hala unutamam. Halden anlayan, insana değer veren kaliteli bir kadındı. Kaliteli evlatlar yetiştirmişti.
Böğrüme Dönecek Olursak
O gün zekiye teyzelere oturmaya gittik. Gittik dediğime bakmayın bir alt kat. İstediğimiz gibi girip çıkardık biz onların evlerine. Onlar da bizim evimize…
Mehmet abi beni görünce. “Vayy çekirge” dedi. “Mehmet abiiii” demeye kalmadan. Ayak tabanını böğrüme bir vurdu görmeyin. ÖLÜYORDUM.