+Vapuuuuuuuur! Eve gel anneciiim artık. Geç oldu!
Annemin bağrışına elimi kaldırarak “Biraz daha lütfen” gibilerinden karşılık verdim. Bu sırada sesin geldiği yöne dönüp bakmadım bile tabi… Nasıl bakayım? Bir arka mahalleyle bizim mahallenin maçı var. Durum berabere. İlk defa kazanma fırsatı geçmiş elimize. Bırakılır mı o maç? Diyelim bıraktım. Mahalleye ihanet etmiş olmam mı? Semti satmış olmam mı?
Kıran kırana maçı biz kazandık. Arka mahallenin bebeleri bizi dövmeden kendi mahallemize efendi gibi gittik. Eve girerken annem bağırınmaya başlamıştı bile.
+Vapuuuur! Bu üstünün başının hali ne? Allah kahretmesin şuna bak pislik içinde kalmışsın. Savaşıyor musunuz oyun mu oynuyorsunuz belli değil!
-Kazaaaandııııık.
+Sus be sus! Kazanmışlar. Laflara bak.
-Gol attım 3 tane biliyor musun?
+Üstünü bu kadar kirletmeden atsan.
Annem bir yandan söylenip bir yandan üstümü çıkarıyordu.
-Ama zoru zoruna yendik. Son dakkada yendik.
+Tamam tamam. Git hadi ellerini yıka. Sofraya gel.
Yer sofrasında yiyorduk o zamanlar. Evimizde çok eşya yoktu. Sebebi birazcık annemle babamın aldığı kararlar ile ilgiliydi diyebilirim. Yani öyleymiş. Ben doğduktan 3 gün sonra. Annemle babam Antalya’ya taşınmaya karar vermişler. Tarsus da büyütmeyelim çocukları demişler. Gezegendeki 4. günümde Antalyadaymışım ben anlayacağınız…
Başka şehirlerden Antalya’ya göç edenlerin yerleştikleri 2-3 mahalleden birisine taşınmışlar. Antalyanın gettolarından diyebileceğimiz bu semtte. Çok farklı insanlar vardı. Emin olun o zamanlar elimde bir fotoğraf makinası olsaydı ve o sokakları, o evleri, o insanları fotoğraflasaydım bugün çok ses getirebilecek bir instagram sayfam olabilirdi. No-makeup dedikleri tamamen doğal, el değmemiş bir gettoydu büyüdüğüm mahalle. Sapına kadar gettoydu. Gettoydu getto olmasına ama tam anlamıyla BELA MAHALLE dedikleri yerlere de benzemezdi. Çok bela bir mahalleye çok yakındı mesela bizim mahalle Sosyal ve ekonomik benzerlikleri bir hayli fazlaydı da ama bizim taşındığımız mahalle başka şehirlerden buraya içinde birazcık umutla göç etmiş insanların yerleştiği yerlerdi daha çok… Uyuşturucu satıcıları, hırsızlar yoktu bizim mahallede… O yüzden olsa gerek mahalledeki amcalar, teyzeler, arkadaşlar ÖZÜNDE iyi insanlardı.