Çanakkalede sokaklar boş. Geçtiğimiz hafta yollarda, sokaklarda gezerken gördüğümüz amcalar, teyzeler… Bu hafta ortalarda gözükmüyorlar. Gelin görün ki diğer şehirler Çanakkale gibi değiller. Mesela İstanbul. Belediye görevklileri parkı dezenfekte ederken kenarda bekleyen amcalar dezenfeksiyon işlemi biter bitmez banklara geri oturuyorlar. Fiziksel mesafe yok! Sosyal Mesafe yıllar önce toplumun tamamına karşı konulmuş! Böyle olmamalı. Yetkililerin amcaları ve teyzeleri bilgilendirici çalışmalar yapması gerekiyor. Bizim elimizin altındaki internet amca ve teyzelere ulaşmıyor. Bunu bilip. Buna göre hareket edelim.
Bir şeyler ters sende…
“Ne okudum lan ben!”
Bu aralar, bu tepkiyi, sıkça veriyorum. “Bu nasıl bir kafa?” falan diye düşünüyorum okuduğum şeyin üstüne. Ellerim titriyor. Kalbim hızlı çarpmaya başlıyor. “Bu iş güzarlıktan, bu yetersizlikten utanıyorum” diyorum kendi kendime. Bana bu tarifi ve yaşaması zor duyguları hissettiren yazıların geneli “Yerli ve Milli” kalkanını önüne alıp alkış toplamaya çalışan insanların kaleminden çıkıyor. Sevgili okurlar. Birliğe ihtiyacımız olan şu günlerde. Önüne gelene, imalı imalı “millet düşmanı, vatan düşmanı” diyen yazarlar varya. O yazarlar varya o yazarlar… Onlardan hızla kaçın. Şövenin çamurlu ayakları yeni sildiğimiz yerleri pisletmesin….
Barbaros Şansal Bey
Biz çocukken çokça oynadığımız bir oyun vardı. Kızma Birader’di bu oyunun adı. Peşin peşin söylüyorum. Sevgili Barbaros beyciğim kızmayın.
Barbaros Şansal ismini duymayanınız yoktur, kendisi muhalif bir beydir. Sivri dillidir. Sert eleştirir. AMA üstünde acayip bir iticilik taşıyor kendisi. Bir şeyler biliyor, muhakeme yapıyor. Sonra birden hiç beklenmeyecek düzeysizliklere giriveriyor. Bırakın muhalefeti. Kendisiyle aynı görüşü taşıyan insanlarda bile “bu bey itici” düşüncelerini körüklüyor. Son olarak bir sürü banknot ve gıcık bir gülümseme ile ortaya çıkmış kendisi. İlginç bir bey.
Zamanında hiç anlama zahmetine girişmeden. Fuat üzerinden popülist söylemler üretmişti. Neymiş efendim kültürmüş falan filan…. Barboros bey eleştirdiğiniz, beğenmediğiniz tiplerin lacivertisiniz.
Sonsöz: O saz değil bağlama ÖKKEŞ.