Koronavirüs gündemimiz hızını aldı gidiyor. Bir yere ziyarete gittiğimizde, geçerken uğradığımızda falan ya kolonya tutuyorlar ya da dezenfektan sıkmaya çalışıyorlar. Bunlar güzel gelişmeler. El sıkışmıyoruz artık. Ben zaten sevmezdim. Elini sıkmadığım için benle konuşmayan insanlar bile var. Yalnız kafamı kurcalayan bir şey var.
Bir Bilinmez: Pozitif – Negatif
Pozitif bir insanla tanıştığımda, tekrar buluşmak isterim. Pozitifliği ile hayatıma renk katar çünkü bu insan. Bazı insanlar ise negatiftir. Negatiflikleri öylesine yoğundur ki ruhunuzu EMERLER.
Geçenlerde koronavirüs mevzu ile ilgili de bu pozitif, negatif kelimelerinin kullanıldığını öğrendim. Hastaneye gitmelerden nefret eden bir insan olduğum için olsa gerek bu yaşıma kadar (OTUZ) pozitif negatif mevzusunu anlamamışım. Bu sebeple 1-2 günlük bir yanlış anlamanın kurbanı oldum.
Sonuç Pozitif
Ben; pozitif sonuç meselesini “olumlu” kodladığım için kafama koronavirüs şüphesi ile karantinada tutulan insanların çoğunun negatif sonuç aldıklarında koronavirüs taşıdığını düşündüm.
Ben şöyle sanıyordum.
Hasta : Doktor bey sonuçlar nasıl? Pozitif mi?
Doktor : Evet pozitif.
Hasta : Oley beee
Aslında mesele şöyleymiş:
Doktor : Size pozitif bir haberim var.
Hasta : Aman doktor ne diyorsun!
Doktor : Sonuç negatif.
Hasta : Oley beee
Benim başıma gelirse böyle bir mevzu “doktor bey” diyeceğim. “lütfen günlük hayatta kullandığımız gibi kullanın şu kavramları. Anksiyetem azıyor. Eve giderken acaba doğru mu anladım diye diye kendimi yiyip bitireceğim. Negatif-pozitif karmaşası yüzünden dalgın dalgın karşıya geçmeye çalışırken bir araba bana çarpacak. Rica ederim doktor. Virüs taşımıyorsun falan de bana. Ben halkım. Milleti temsil ediyorum. Kafam zaten karışık. Bir de sen gelme üstüme.”