Erdem : Olum şansıma tüküreyim ben ya.
Tunç : Ne oldu lan?
Erdem : Korona virüsü ülkemize girmiş.
Tunç : Hadi ya! Uvvv.
Bir süre patates kızartmamdan yemeye devam ettim. Ara ara, göz ucuyla, Erdem’e bakıyordum. Korono haberlerinden fazlasıyla etkilenmiş görünüyordu.
Tunç : Olum bir şey olmaz lan. Yazılımcı adamsın. Evden takıl.
Erdem : Yaa olum mesele o değil ki?
Tunç : Olum kıyameti yaşıyormuşuz gibi bir suratın var şuan. Bırak kasma. Ölceksek ölürüz be Erdo.
Erdem : Ya olum Korona değil benim meselem ya benim canım ona sıkkın değil.
Tunç : Ab-bbbbeeeey. Neye sıkıldın bakayım sen. Minnoki.
Erdem : Minnoki deme lan bana! Ayı.
Tunç : Tamam hogircim. Anlat hadi.
Erdem : Yaa. Kız vardı ya hani.
Tunç : Şu son görüştüğün mü?
Erdem : Evet.
Tunç : Teslime?
Erdem : Anlatmıyorum.
Tunç : Şaka şaka. Derin’i diyorsun. Eee ne olmuş? Güzel kız.
Erdem : Şimdi biliyorsun biz böyle arkadaş gibi ama biraz da flörtöz gibi takılıyoruz falan. İkimizde belli yaş üstü insanlarız tabi aklımızda öyle tüketmeye yönelik bir ilişki yok.
Tunç : Mekanik seks?
Erdem : Evet öyle de denebilir. Biz bu tüketmeme işini fazla abarttık sanırım. Birbirimizden emin olana kadar arkadaş gibi görüştük hep.
Tunç : Eee.
Erdem : Son buluşmamız biraz daha samimiydi.
Tunç : Uvvvvv.
Erdem : Gerzekleşme!
Tunç : Devam.
Erdem : Eee haftasonu bir yerlere gidicektik. El ele yürürüz, diz dize otururuz falan diye düşünmüştüm.
Tunç : Eee yürü olum.
Erdem : Olum kız çok titiz.
Tunç : Ne alaka.
Erdem : Lan anlasana! Mesaj attı az önce. Gitmesek mi diyor. Zar zor ikna ettim. Tuttumuş bir koronavirüs. Konuşup duruyor. Elini tutturmaz. Yakın mesafe oturmaz. Ben biliyorum Derin’i.
Tunç : Olum çok kötü olmuş ya. Koronavirüs en çok seni vurmuş.
Bir süre sessizce oturduk. Erdem off çeke çeke oturuyordu.
Tunç : Erdem ya.
Erdem : Efendim kanka.
Tunç : Maske üstünden öpüşün?