Karbonhidratları seçerken düşük glisemik indeksli olan tam tahıllı, posası yüksek olan besinleri seçmek gerekir. Beyaz un ve rafine tahıllardan yapılan ürünlerden uzak durulmalıdır. Diyetteki posa oranı arttıkça glisemik indeksi düşmektedir.
Sebzelerden brokoli, kabak, çiğ havuç, marul, kıvırcık, karnabahar, patlıcan, soğan, biber, turp, ıspanak, domates, avokado, badem, ceviz ve fındık glisemik indeksi sıfır kabul edilerek belirli oranda diyetinizde olabilir.
Yüksek glisemik indeksli beslenmenin bireye zararı kandaki şekerden sorumlu insülini uyarma şeklidir. İnsülinin fazla salınması da vücudumuz için zararlıdır. Yüksek glisemik indeksli besinlere pankreas devamlı maruz kalırsa yıllar içerisinde vücutta insülin direnci gelişmesi beklenen bir sonuçtur. İnsülin direnci ise kilo vermekte büyük bir engel olarak bireylerin karşısına çıkmaktadır.
Uzun süre aç kalan vücut, ani besin tüketimleri, aşırı miktarda yemek yemekte vücutta insülin direnci yapar. İnsülin salınımı devamlı yüksek seyrederse kan şekerindeki dengesizliklerden dolayı kan şekeri düşmeleri yaşanır. Bu tatlı ataklarına sebep olabilmektedir.
Glisemik indekse uygun beslenme şekli bireylerde kilolu ve obez olmayı önlerken ilerde gelişebilecek tip-2 diyabet, insülin direncine bir engel olmaktadır. Yine aynı şekilde gizli kan şekeri düşmeleri yaşayan bireylerin diyetinde glisemik indeks düzenlendiğinde gayet güzel geri dönüşler sağlanmaktadır. Sağlıklı ve mutlu günler dilerim Uzman Diyetisyen Merve İnce