Nöbetçi Eczaneler
Yaşlı olmak hele hele Türk toplumunda! O kadar zor ki. Şehirler adeta yaşlılar rahat edemesin diye tasarlanmış.
Kaldırımlar
Kaldırımlar tam bir rezillik. Sürekli engebeler var. Taşlar yerine -edebi olarak değil gerçekten- oturmamış. Diyelim yaşlı bir insansınız ve kaldırımda yürümeye çalışıyorsunuz. Muhtemelen gözleriniz iyi görmüyordur. Hatta ve hatta baston yardımıyla falan yürüyor olabilirsiniz. Bir anlık dikkatsizliğinizde yerine oturmayan bir taşa takılıp kapaklanabilirsiniz. Diyelim ki dikkatli gidiyorsunuz. Ağır ağır. Kasmadan. Gençlerin “öff püff” sesleri eşliğinde psikolojik şiddete maruz kalırsınız. Bu dünyaya fazla mıyım acaba? diye düşünürsünüz.
Otobüste Telefonla Konuşan Saygısız Genç
Acil durumlar ya da kısa konuşmalar dışında otobüste telefonla konuşmak resmen görgüsüzlüktür. Atom’ parçalıyormuşcasına, Erasmus ofisinin belgeleriyle ne denli uğraştığını AVM durağından Doğal Gaz durağına kadar anlatan bir genç vardı geçen gün otobüste. Beresini takış modelinden “IQ’ümü pek geliştiremedim. Fiziğimle gündemde olsam iyi olur” kafasında olduğunu belli eden bu genç yaşlı bir yolcu tarafından uyarıldı.
Yaşlı Teyze
Evladım artık yeter kafamız şişti!
Genç
Sanane. Sen neden karışıyorsun.
Tartışmaya bile gerek yok. Yaşlı teyze acayip haklı. Otobüste telefonla uzun uzun konuşulmaz. Ayrıca tarzını değiştirmesi gerekiyor o gencin. Hem konuşma tarzını hem de giyim tarzını…
Görgü Kurallarına Ekleme
Otobüste falan video izlenmez. Kulaklığınız varsa anlarım ama telefon hoparlöründen izlemeye çalışıyorsanız bu medeniyetten uzak olduğunuzu gösterir.
Gülmece Köşesi
Bir adam oğluna sürekli sen “adam olmazsın”, “senden adam olmaz” diyormuş. Oğlu yıllar sonra doktor olarak babasının karşısına geçmiş. “Baba baba” demiş. “Bana adam olamazsın dedin ama bak ben doktor oldum” demiş.
Babası da demiş ki: “Ben sana doktor olamazsın demedim…”
Bir süre babasının konuşmasını bekleyen çocuk yılmış ve Alzheimer babasına haplarını uzatmış.
