Mesela yarın. Yani bugünün güneşi battıktan sonra. Bir başka deyişle yarının güneşi doğduğunda. Gelecekteki gölgeyi görebileceğim. Gölge meselesine gelmeden önce bugün ve yarın meselesini iyice açıklamak istiyorum.
Eliptik yörüngelerin olmadığı bir evrende. Isıyı, ışığı açıklamanın en akla yatan yolu her gün ayrı bir güneşin doğuyor olmasıdır. Eliptik yörüngelerin olduğu evrenlerde eliptik yörüngeleri açıkladıktan sonra endişeye kapılmamanın imkanı yokmuş gibime geliyor. Merkezde bulunan bir kara deliğe son sürat gidiyor olmasak ne diye eliptik olsun ki yörüngemiz. Yani anlayacağınız her gün için ayrı bir güneş bulunuyor evrende. Dünün güneşi mesela artık yok. Battıktan bir süre sonra sönüyor o. Bugünün güneşi birkaç saat sonra ölecek. Yarın ise nur topu gibi yeni bir güneşimiz olacak. Yani elimizde bir dün var bir bugün bir yarın var. Dünden bir önceki dün önemsiz. Baksanıza anlatması bile zor onu. Dünün dünü falan gibi sonsuza giden cümleler kurmamız gerekir. 6 yaşındaki bir çocuk yürümeye başladığı zamanı anlatmak istese (2 yaş diyelim) 4 çarpı 365 artı bir kere “dün” demesi falan lazım. Bunu derken yeni doğmuş bir güneş ölmeye yaklaşır muhtemelen. Gelecekteki gölge diyorduk. Gelecekteki gölgeyi yeni tertemiz bir paragraf başı ile anlatmak istiyorum.
Gelecekteki gölge de tıpkı her gün doğan güneş gibidir aslına bakarsanız. Siz değilsinizdir o. Sizin bugününüz için gölgedir o sadece. Yarın bizzat siz olacaksınızdır. Ordan bakınca dününüz yani yarına baktığınız bugününüz geçmişteki gölge olacaktır. Zaman bizi küçük parçalara ayırıyorken her gün aynı kişi olduğumuza kimse inandıramaz beni. Atomlar bizi bir arada tutamaz. İnsan istedikten sonra kimse onu zorla tutamaz! Demeyeceğim merak etmeyin ama gerçekten atomlar da tutamaz. Biz her gün farklıyız. Tıpkı her gün doğan yeni güneşimiz gibi.
Mesela birisi birisini öldürdü diyelim. Sonrasında 15 yıl hapis cezası aldı diyelim. 12 yıl hapis yatan kişinin bir düzine yıl önce suç işleyen kişi ile aynı olduğunu söyleyebilir misiniz? Bence çok zor. Belki de daha kötü olmuştur bilemem. Eğer siz her şeyi bilen bir insansanız muhtemelen iki cümle önce kafanızda yargılar dönmeye başlamıştır bile. Olsun. Güneş batmak üzere. Sizin de benim de çok az vaktimiz kaldı. Yarın nurtopu gibi bir güneşimiz doğacak. Müebbet yemedik şu hayatta. Şanslıyız bile denebilir.