Tunç : Heyyyyyyyy.. Hoooooooooooo…
Kollarını yana açıp uçak taklidi yaparak ordan oraya koşmaya başlayan birini düşünün. Ağzıyla çıkardığı motor seslerinin arasına “bence kız olacak, gözleri sana benzesin, burnu bana” gibilerinden cümleler serpiştirdiğini düşünün. Şaşırdım.
Hamile olabilirim” dedikten sonra ondan beklediğim tepki “Eczaneye gittin mi? Ertesi gün hapı aldın mı? Hay allah nerden çıktı bu şimdi yaa?” falan gibi tepkilerken karşımda çocuklar gibi heyecanlanan bir adam vardı.
Talaş : Yaa koşuşturup durma başım döndü.
Hemen yanıma geldi.
Tunç : Aşkım döner tabi. Hamilesin ya. Dur hadi otur şuraya.
Talaş : Gerzekleşme ya! Ne alaka hamilelikle. Belli değil hem heyecanlanma hemen.
Tunç : Yok ben artık gaza geldim. Hamile değilsen eğer hemen çocuk yapalım. İnanılmaz bir fikir değil mi ya çocuğumuz oluyor falan.
Düşündüm. İnanılmaz bir fikir gibi geldi bana da.
Talaş : Roxy’i alsana. Şimdi çeker falan düşerim. Çocuk zarar görür.
Tunç : Evet evet Roxy’i bana ver.
Yürümeye başladık.
Talaş : Ohaa her istediğimi yaparsın sen artık.
Tunç : Sanki yapmıyordum.
Düşündüm. Çok sıradışı olmadığı sürece her istediğimi yapıyordu gerçekten.
Talaş : Eeee bu çocuk oldu diyelim ayrılırsan falan çocuk benle kalır biliyorsun dimi.
Tunç : Ayrılmam ki.
Talaş : Çocukdan dolayı mı?
Tunç : Hayır Talaş. Bu son birleşmemiz diğerleri gibi değil büyüdük artık haksızlık etme lütfen..
Düşündüm. Haklılık payı vardı. Bu sefer hiç olmadığı kadar çok güveniyordum ona.
Talaş : Peki kız mı istersin erkek mi?
Tunç : Ya sağlıklı olsun da kız olsun.
Talaş : Hahaha. Erkek çocukları sevmiyorsun değil mi?
Tunç : Hayır. Sevimsizler.
Düşündüm. Kız çocuklar çok daha şirin yaratıklar olurlar.