Bugün sosyal medyada çokça konuşulan bir gündem vardı. Cübbeli Ahmet Hoca olarak da bilinen Mahmut Ünlü bir konuşmasında; kadınların erkek ortamında çalışmasının doğru olmadığını illa çalışacaklarsa kendi aralarında -erkeğin olmadığı yerlerde- çalışmaları gerektiğini söylemiş. İşsizlik ve ekonomik problemlerin kadının çalışmasından kaynaklı olduğunu belirtmiş ve eklemiş “Allahın buyurduğunu yapsalar düzeleceğiz!”
Yakın tarihimizde dinci bir grup olan FETÖ tarafından ülkemize yapılanları hepimiz gördük. Bu dinci grupların nihai amaçlarının ülkenin bütünlüğünü bozmak ve halkın huzurunu kaçırmak olduğunu söyleyen bir sürü aydınımıza yapılanlar tarihin sayfalarına geçti.
Peki, nasıl oluyor da dinci gruplara -hâlâ- müsamaha gösterilebiliniyor?
Neden dinci gruplarla mücadele edilmelidir?
Sözlüğe göre *Dinci: İnançlıymış gibi görünüp dini dünya işlerine karıştıran, siyasal çıkarlarına araç olarak kullanan kimse veya kimselere denir.
Aklı ve vicdanı olan her insan dincilerle mücadele etmelidir çünkü dinci gruplarla mücadele ederseniz; dindar insanların, Müslümanlığı gerçekten yaşamak isteyen insanların hakkını savunmuş olursunuz. Hayatını dini değerler ekseninde yaşamayan insanların hakkını savunmuş olursunuz. Vatansever insanların hakkını savunmuş olursunuz. Mehmetçiğin, gazilerin ve şehitlerin hakkını savunmuş olursunuz. Kimsesiz çocukların hakkını savunmuş olursunuz. “Biz cahil kaldık çocuğumuz cahil kalmasın” diye çocuğunu yatılı okullara gönderen anne-babanın hakkını savunmuş olursunuz. Kısacası Türkiye’nin hakkını savunmuş olursunuz.
Devletin Dinci Gruplara Yaklaşımı
Yukarıda bahsettiğimiz sebeplerden dolayı devletin dinci gruplarla mücadele etmesi zaruridir. Zaruri diyebildiğimiz bu durumda devletin yetersiz kaldığı ile ilgili fazladan emareler göze çarpıyorsa orada bakılması gereken nokta başkadır.
Hali Hazırda En Kötü Senaryonun İçindeysek?
Bu dinci grupların amacı “siyaseti çıkarları için kullanıp mümkünse hep kendi çıkarlarına hizmet eden bir rejimi oluşturmaktır.” Bu bilgi doğrultusunda insanın aklına şöyle sorular geliyor.
Devletin içinde dinci gruplarla mücadele etmesi gereken yetki merkezlerinde olup dinci gruplara göz yuman yetkililer var mıdır?
Emperyalizmin maşası olan bu grupların 20-30 yıllık planları arasında hükümet olmak, devletin hassas noktalarına kendi adamlarını yerleştirmek gibi planları var mıdır? (kişisel olarak hiç şüphem yok. Dincilik ve terör emparyalizme hizmet eder)
Devletin din işlerinden sorumlu kurumu dincilik yapan gruplara karşı neden sessizdir?
Yetkililerin şu an için ses çıkarmadığı bu dinci gruplar 10 sene sonranın FETÖ’sü olabilir mi?