Sezen : Öyle işte Talaşcığım.
Talaş : Şok oldum valla. Nasıl olabilir böyle bir şey aklım almıyor.
Sezen : Ve en yakın arkadaşı inanabiliyor musun.
Talaş : Ona şaşırdım ya zaten.
İçerden Tunç’un bağırma sesini duydum.
Talaş : Sezenciğim ben seni birazdan arayayım mı tatlım? Tunç bana sesleniyo. Duşa girdi. Havlusunu unuttu herhalde.
Sezen : Tamam tatlım bak keyfine.
Banyoya doğru koştum.
Talaş : Ne oldu Tunç? Havlunu mu unuttun.
Tunç : Evet ya. Uzatabilir misin.
Talaş : Ya çıkıp havluna gitsene. Evde birisi yok ki.
Tunç : Öff ya. Yine aynı konuyu açıyorsun bak. Olmaz diyorum. Çekingen bir insanım ben.
Talaş : Tunçcuğum saçmalama canım. Hayır benim görmemden çekinmeni de bir şekilde anladım diyelim. Ben zaten balkondayım telefonla konuşuyorum. Odaya gidene kadar seni göremezdim ki. Ayrıca görsem ne olacak yani. Görmedim mi sanki?
Tunç : Yaa of. Zeytin var.
Talaş : Hayatım Zeytin kedi. Seni çıplak görmesi onun için bir şey ifade etmez.
Tunç : Talaşcığım havlumu verir misin lütfen.
Talaş : Bekle.
Havlusunu verdim. Kurulandı çıktı.
Talaş : Kahve içelim mi?
Tunç : Olur be.
Kahvelerimizi yaptım. İçmeye başladık.
Tunç : Ta-ta-ta-ta Talaş.
Talaş : Güzel remiks.
Tunç : Teşekkür ederim. Sevdiğim kadın için besteledim.
Kahvemden yudum aldım.
Talaş : Sezen aradı az önce.
Tunç : Oooo. Dedikodu geliyor.
Talaş : Arduç var ya. Sezen’in erkek arkadaşı.
Tunç : Eee
Talaş : Onun çok yakın bir arkadaşı vardı.
Tunç : Eee
Talaş : İçip içip Sezen’e aşk mesajları atmış. Sonra da özür dilerim hatırlamıyorum demiş.
Tunç : Eeee
Talaş : Ne ee ya? Çok iğrenç değil mi?
Tunç : Aşık olmak mı?
Talaş : Hayır en yakın arkadaşının kız arkadaşına içip içip aşk mesajları atmak. Aşk dediğime bakma biraz abartılı mesajlarmış.
Tunç : Tamam yanlış diyelim. Çok büyük bir mesele de değil.
Talaş : Nasıl değil?
Yavaşça kalktı. Eğilip yanağıma bir öpücük kondurdu.
Tunç : Aşkım. Hitlerin olduğu bir dünyada kimseye günahkar diyemeyiz.