Erdem : Kes!!!
Anladığım kadarı ile Erdem’i birazcık sinirlendirmeye başlamıştım. “En iyisi” dedim. “Biraz çenemi tutmak!”
Talaş : Anlayacağınız çok büyük bir ihtimalle katil oldum ve ömrümün kalanını hapishanede geçireceğim!
Tunç : Mapus damı…
Talaş : Evet.
Tunç : Mapusda mı? Değil mapus damı.
Talaş : Pfff.
Erdem : Yaa Talaş sakin olur musun?!
Talaş : Olamıyorum Erdem!! Maalesef!!
Tunç : Bence bir şey olmamıştır nedense öldüklerini düşünmüyorum. Şu son vurduğun biraz ağır bir durumda olabilir sadece.
Talaş : Eee o da yaralamaya giriyor! Yine ceza yerim.
Tunç : Ponçik katil!!! Boşver sen ceza yemeyi falan! İnsanın ölümüne sebep olmak hepsinden daha ağır olur bence!! Ölmemiş olsunlar da başka bir şey isteme!
Talaş : Doğru söylüyorsun sanırım. Birazcık kendi telaşeme düştüm.
Erdem : Diyelim ki öldüler. Yapacak bir şey yok yani. İyi bir avukat tutarız ve bunun nefsi müdafa olduğunu falan söyler ne biliyim!
Bu muhabbetten iyiden iyiye sıkıldığımı fark ettim. Talaşcığım panikle iki tipi yaraladı ya da öldürdü diye yaygara kopmasına gerek var mı yani? Bence yok!
Tunç : Çok büyütmeye gerek yok ya. Hayat dediğimiz şey tam olarak bu zaten.
Talaş : Tam olarak ne?
Tunç : Şartlar bizi köşeye sıkıştırdığı zaman hesapta olmayan şeyler başımıza geliyor. Aslında hesapta olmamasının sebebi bütün bir hayatı köşeye sıkışmadan geçirmemiz; bu hayatı özellikle dizayn etmemiz ve bu hayat için var gücümüzle çalışmamız. Bir ara sokakta gerçekle karşılaştığımız zaman elimizdeki hiçbir şey işe yaramıyor. Düşüncelerimiz, hayat görüşlerimiz…. Gerçek lime lime ediyor kemiklerimizi. Bizi en olmadık duruma düşürüyor.
Talaş : Eee…
Tunç : Eee? Şunu söylemek istiyorum. Gerçek seni sıkıştırdığında kendini savunmuşsun. Bunun sonucunda belki iki kişi öldü belki ölmedi yanlış olan şey hali hazırda “o gece hiç yaşanmasaydı” isteğinin şımarıkça tekrar etmesi. Ortaya çıkan gerçekliği hala eğip bükmeye çalışman.
Talaş : Napiyim Tunç? Gidip polise mi teslim olayım?
Tunç : Gerekirse evet. Dışarda yaşaman gerekmiyordur belki. Şu olayı haber bülteninde izlesen teslim olan insan için doğru yapmış derdin ama şartlar seni zorladığında işler birazcık değişiyor!!! Ne yapacaksın dışarda? O adamların öldüğünü bilsen ama polis seni hiç bulmasa rahat rahat yaşamaya devam mı edeceksin? Hayır. Bana sorarsan. Bulduğun her fırsatta zırıl zırıl ağlayıp kafamızı ütüleyeceksin. Taşıdığın yükle hayata daha güçlü durmaya çalışacaksın falan. Hastalıklı bir tipe dönüşeceksin ufak ufak. İşin garibi bir sürü hastalıklı tip “helal sana” diyecek.
Erdem : Talaşcım sakin ol ağlama tatlım. Tunç birazcık fazla olmadı mı?
Tunç : Olmadı Erdem. Güçlü olmadığı için ağlamıyor şu an. Güçlü olmayı denemediği için ağlıyor. Mümkünse sabaha kadar zırlasın ben daha fazla dinlemek istemiyorum. Hadi görüşürüz.