Her zaman olan yine oldu. Buluşacağımız saatin üstünden tam 30 dakika geçti ve Tunç -hala- ortalarda yok!
Tunç   : Talaşcığım. Çok bekletmedim dimi.
Talaş  : Hah sonunda gelebildin!! Ayrıca… Tabiki beklettin.
Tunç   : Hehe. Olsun. Bira söyleyelim mi?
TalaÅŸÂ Â : Olur.
Tunç   : Eee nasıl gidiyor görüşmeyeli.
Talaş  : Ehh işte. Hastane falan uğraşıp duruyorum hala…
Tunç   : Kabuslar falan devam mı? İşe yaramıyor mu haplar.
Talaş  : Yarıyor ama aptal etti. Ya çok tepkisiz kalıyorum ya çok öfkeli nasıl ilaçlarsa artık…
Biralarımızı tokuşturduk. Bir süre sessizce oturduk. Tunç sigara yaktı. İzledim.
Tunç   : Niye öyle bakıyorsun? Utandım.
Talaş  : Bilmem. Kötü mü bakıyordum?
Tunç   : Hayır ama tuhaf hissettim. İnceler gibi bakıyorsun.
Talaş  : İnceliyorum…
Bir süre daha incelemeye devam ettim.
Tunç   : Eee sonuç?
Talaş  : Yaşlandık sanırım.
Tunç   : Sorma yahu. Geçen ben de düşündüm… Baya sakallı falan adamlar abi falan diyorlar.
TalaÅŸÂ Â : Haha. Bana da diyorlar ya.
Tunç   : Abi mi?
Talaş  : Öff hayır ya. Abla diyorlar.
Tunç   : Haaa!
Talaş  : Gerçekten yaşlandık.
Tunç   : Beraber olamadı ama olsun.
Talaş  : Küfür istiyorsun.
Tunç   : Neden lan? Samimi bir duygumu dile getirdim.
Talaş  : Tunçcuğum biz ne zaman ayrıldıysak hep sen benden ayrıldın!!! Beraber yaşlanamadıysak ve bu bir problemse kabahati kendinde aramalısın.
Tunç   : Doğru söylüyorsun. Sorumluluktan kaçtım düpedüz.
Talaş  : Şimdi de gelmiş muhabbet yapıyorsun.
Tunç   : Dur dur sakin ol.
Talaş  : Ne sakin olacağım lan!!!! Ne diye sakin olacağım. Senin yaşlanmanda benim ekstra katkım var mı bilmiyorum ama ben de senin etkin çok büyük.
Tunç   : Öfff kasma beni.
Talaş  : Kasıl. İstersen kalk defol git. Aklımdan geçenleri söyleyeceğim!!
Tunç   : Söyle hadi söyle…
Talaş  : Benden ayrılmak istediğin zamanları hatırlıyor musun?
Tunç   : Eee herhalde.
Talaş  : Yok yok anlamadın bence. Aptalsın çünkü! Sana ilginç bir şey söyleyeyim mi?
Tunç   : Söyle bakalım.