Nöbetçi Eczaneler
18 Mart 1915’te Atatürk bakın nerede?
Kendisi anlatıyor: “18 Mart sabahı Müstahkem Mevki Komutanı (Cevat Paşa) Maydos’taki (Eceabat) karargâhıma gelmişti. Kendilerine Seddülbahir bölgesindeki tertibatımızı göstermek üzere beraber Kirte’ye (Alçıtepe Köyü) gittik.”
Bombardıman başlayınca Maydos’a geri dönerler. Cevat Paşa Çanakkale’ye ancak öğleden sonra gidebilir. İskelede motordan inerken ‘Efendim, Çarşı ve Hamidiye ateşe maruz, yangın da var, Karargâha arkadan geçseniz’ diyen Binbaşısına ise şöyle cevap verir: “Asker her zamanki yolundan gider!”
O Cevat Paşa ki, 1914 yılından başlayarak boğazın savunması konusunda olağanüstü çalışmıştır. Önemli iki kararı: 1. Boğaz girişinin düşman saldırısına uzun süre dayanamayacağını hesaplayıp, girişe yığınak yapılmasını isteyen Alman danışmanların kararını uygulatmaması. 2. Nusrat mayın gemisi vasıtasıyla Karanlık Liman’a döktürdüğü 26 adet mayın.
Mayın Grup Komutanı Binbaşı Nazmi Bey ve Nusrat’ın süvarisi Tophaneli Yüzbaşı Hakkı Bey’i anmadan geçmeyelim. Tabi mayın demişken, Trabzon limanı ve İzmir önlerine düşman tarafından dökülmüş mayınları canlarını hiçe sayarak denizden toplayan askerlerimizi de… Ya Ramiz Mayınları… Miralay (Albay) Ramiz Bey’in İstanbul’da yaptığı serseri mayınlar…
Bouvet’i (mayına çarpmadan önce) defalarca vurarak manevra yapmaya zorlayan Rumeli Mecidiye Tabyasının komutanı Yüzbaşı Hilmi Bey… Mermileri birer ikişer taşıyan Seyit Onbaşı, Niğdeli Ali, Cemal Çavuş ve diğer kahraman topçularımız. Dardanos bataryasından Şehit Çanakkaleli Hasan Hulusi Bey, Trablusgarplı Mehmet Mevsuf Bey, Yunus Çavuş ve 9 kahraman er…
Saat 14.30’a kadar savaşı idare eden Cevat Paşa’nın kurmayı Selahaddin Adil… Hem deniz savaşlarında hem de kara savaşlarında görev yapmış tek komutan…
Düşman gemilerine kan kusturan ağır toplarımıza kumanda eden Anadolu Hamidiye Tabyası komutanı Alman Binbaşısı, Türk Yarbayı Wossidlo…
Ya Yüzbaşı Sakallı Ramazan Ağa… 100 ton ağırlığındaki 35’lik Krupp topunu, 30 nefer, halat ve kalaslarla Çimenlik Kalesi’nden Anadolu Hamidiye Tabyasına taşıyan görünmez kahraman…
Ki, Mesudiye ve Muin-i Zafer gemilerinden sökülen topları Baykuştepe Tabyasına taşıyan da O’dur…
Laf lafı açtı, kahramanları andık. Hava gözetlemesi yapandan, denizaltı engellerini yapanlara, AE2’yi vuran Edremitli Ömer’den, Müstecip Onbaşı’ya sayfalar dolusu anlatacağımız pek çok kahraman ve destan gibi hikayeleri var. Ancak yerimiz kısıtlı.
Ulu önder Atatürk ile bitirelim: “Tarih yazmak, tarih yapmak kadar mühimdir. Yazan yapana sadık kalmazsa, değişmeyen hakikat insanlığı şaşırtan bir hal alır.”
Not: 16 Mart 2017 tarihli Gündem Memleket gazetesinin 4. sayısında yayımlanan İskender Kardaşlar’a ait köşe yazısından alıntılanmıştır.
