Nöbetçi Eczaneler
JEOTERMAL İHALESİ İPTAL EDİLMELİDİR!
“Jeotermal kaynak yer ısısı olup, yerkabuğunun çeşitli derinliklerinde birikmiş ısının oluşturduğu, kimyasallar içeren sıcak su, buhar ve gazlardır.
… Jeotermal enerji yeni, yenilenebilir, sürdürülebilir, tükenmeyen, ucuz, güvenilir, çevre dostu, yerli ve yeşil bir enerji türüdür. Jeotermal Enerji Santralleri (JES), yeraltı kaynaklarının sahip olduğu ısı enerjisinden yararlanılarak elektrik üretilen elektrik santrali türüdür.
…Yer çekirdeği, pratik bakımdan tükenmez bir enerji kaynağıdır. JES’ler aynı zamanda temiz bir enerji kaynağı olup, uygun teknolojilerin kullanılması halinde kirletici etkisi sıfır olan bir enerji kaynağıdır.”
JESDER web sayfasında jeotermal enerjinin ne kadar ‘cici’ olduğu böyle anlatılıyor. Yukarıdaki yazıda bazı cümleleri kalın yazdım. Ancak Ege bölgesinde kururul jeotermal santrallerin nelere yol açtığını ve kullanılan teknolojilerin doğaya nasıl zarar verdiğini de aşağıdaki tanıklara bırakıyorum. (Kalın yazılı cümlelere özellikle dikkat)
Çernobil faciası gibi!
Bu projede (JES’i kast ediyor-İ.K.) sıkıntı akışkan çıkarılıyor ve çıkarılırken gaz ayrımı tam yapılmıyor. Normalde bunların da ayrıştırılıp, düzgün bir şekilde filtrelenip kapalı alanlarda muhafaza edilmesi gerekirken bu kaynaklardan çıkan Bor, Radon ki en tehlikeli gazlardandır, kükürt dioksit, arsenik gibi çıkan zararlı gaz ve kimyasalların doğaya salınması, Menderes nehrine verilmesi, toprağa enjekte edilmesi durumudur.
Bu akışkanın çıkması için de en az 2000-2500 metre gibi bir kazı yapılması gerekiyor. Ki Reenjeksiyon geri devirde de aynen 2000-2500 metreden daha fazlasına gönderilmesi gerekiyor. Ama bu yapılmıyor. Ne yapılıyor. Menderes nehrine veriliyor veya 200-300 metre toprağa enjekte ediliyor. Ne oluyor sonra toprağımıza karışıyor, içeceğimiz suya, yiyeceğimiz yemeğe karışıyor bu zararlı kimyasallar ve gazlar. Zararımız beklediğimizden daha fazla. Çernobil faciamız vardı eskiden aynı şekilde bölgede kanser oranları artacak. Biz bunu Anlatmaya çalışıyoruz.
(Denizli Barosu Çevre Kent Komisyonu Koordinatör Üyesi Avukat Hasan Ozan Orpak)
Kurulu gücün %1.2 için…
EGEÇEP Bilim Kurulu Üyesi Jeoloji Yüksek Mühendisi Erhan İçöz, “Enerji kimin için, ne için” diye sorgularsak JES’leri sorgulayabiliriz” dedi. JES’lerin Türkiye’nin kurulu elektrik gücünün sadece yüzde 1.2’sini karşıladığını dile getiren İçöz, “Ne pahasına? Aydın’ı, Gediz ovasını mahvederek.
JES’lerin kirliliği besinlerle canlılara geçiyor!
JES’lerin etkilerini, gaz emisyonları, su kirliliği, termal kirlilik, arazi kullanımı, sismik tetikleme, heyelan tetiklenmesi, su kullanımı, ekosistemde bozulma, görsel bozulma, kazalar olarak sıralayan Prof. Dr. Ali Osman Karababa, “JES’in yarattığı kirlilik besin döngüsü sayesinde bize ulaşıyor” diye konuştu.
***
Çanakkale’nin Turizmcisi, Otelcisi, Belediyecisi, Valisi, Siyasetçisi, STK’sı, Çiftçisi, Esnafı, İşçisi, Emeklisi, tüm Halkı… Yıllardır dişiyle tırnağıyla çalışıyor, çabalıyor bu güzel şehir için. Turizm ve tarımda yükselmek için herkes emeğini koyuyor. Yıllardır gösterilen çaba niyeydi o zaman?
Sonra pat! diye 17 Jeotermik Santral düşüyor tepemize. Şimdiye kadar girdiği yerde ot bitmemiş bu santrallerin. Kurulu enerji gücünün %1.2’si için Çanakkale Şehitlerine bir daha kıymayın! Zeytinine, meyvesine, Hektor’un mirasına kıymayın!
Yeraltı ve yer üstü kaynakları, tarihi ve kültürel zenginliğiyle dünyanın gözbebeği bu güzelim topraklara kıymayın efendiler!
O çok sevdiğiniz klişeyle ‘tüyü bitmemiş yetim hakkı için’ bu ihaleyi iptal edin!
JEOTERMAL İHALESİ İPTAL EDİLMELİDİR!
